'Geliyoruz zincirleri kıra kıra...'
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun uyarlayarak söylediği “Geliyoruz zincirleri kıra kıra...” şarkısı bir anda öne çıktı.Bir anlamda yürüyüşçülerin...
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun uyarlayarak söylediği “Geliyoruz zincirleri kıra kıra...” şarkısı bir anda öne çıktı.
Bir anlamda yürüyüşçülerin marşı oldu.
Sözleri hatırlatırken geçmiş bir parça ile bağ kurulabilir:
“Kılıçdaroğlu başta; yürüyor dağda taşta /Haklıyız her uğraşta; Geliyoruz zincirleri kıra kıra hey/ Adaleti adım adım kura kura hey? Adalet istiyoruz /İnançla yürüyoruz/ Geriye dönmüyoruz.”
Parçayı uyarlayan Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Bursa’da avukatlık yaparken CHP milletvekili seçildi.
Şarkının bu kadar popüler hale gelmesini sağlamış... Ancak Gamze Akkuş İlgezdi’nin kendisine stüdyo ve vokallerde destek olduğu söyleniyor. Eski bir parti emekçisi olan Nurhayat Hanım, aynı zamanda Anayasa Komisyonu üyeliği yapıyor.
Yürüyüşte birçok kişi şarkının kaynağı ile ilgili çeşitli bilgiler verdi.
1 Mayıs 1977-78’de Almanya’da Türk İşçi Korosu’nun söylediği bir marş olduğu iddia edilirken, bazı çevrelerce de ‘anonim’ olduğu iddiası ortaya atıldı.
Ancak, Google’dan ciddi bir tarama yapıldığında parçanın Sadettin Kaynak’a ait ‘Gemim Gidiyor Baştan’ adlı eseri olduğu ortaya çıkıyor. 1895-1961 arasında yaşayan Kaynak, ezanı Türkçe okuyan ilk bestekâr olarak biliniyor. Eserleri; ‘Enginde yavaş yavaş’ ‘Akşam oldu yine bastı kareler’...
1.5 MİLYON İNSANI GÖRDÜ VE SELAMLADI
ADALET Yürüyüşü’nün 20. günü tamamlandı. Pazara kadar beş gün kaldı. Temmuzun başlarında bu kadar yoğun yağmur yağışı pek olmaz. CHP’ye uğur getirdi ama herkes sırılsıklam oldu; yaz ortasında bir ‘yağmurluğun’ ne kadar gerekli olduğu anlaşıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, uzun süre yağmurluk giyerek yürüdü. Dileriz çok kişi hasta olmaz... Yağmur bile bu sıcakta yürüyüşlerin lehine oldu.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi iki parti halinde 20 bin yağmurluk getirmişti...
İkinci molada ‘mühendis’ ve ‘siyasi’ dostlarla bu yürüyüşün ‘katılım’ yoğunluğunu ölçmek için nasıl bir yöntem izlenebilir tartışması yaptık.
Bakış açımız şuydu; bu gezide Kılıçdaroğlu veya CHP heyetinin yürüyüşüne katılan, yürürken balkondan veya yoldan el sallayan, göz göze gelinen, araçların içinden korna çalan, korteje katılarak Kılıçdaroğlu ile el sıkışan... Özetle etkileşim içinde olunan vatandaş sayısı ne kadardır? Buna 500 bin diyen de vardı, Antalya Milletvekili Osman Çetin Budak “Bu hesap 1 milyondan başlamalı” dedi. Ancak 1 milyonu az bulan da vardı; İzmir Milletvekili Murat Bakan gibi... Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu’na sorduk; “Kaç kişi ile temas kurmuş olabilirsiniz? 25 bin kişi var mıdır?”
“Ne 25 bini, bayram süresini de katın buna, 50 binden aşağı değildir. Bana göre, o göz göre göre değiniz de 1.5 milyondan az değildir.”
Murat Bakan, bir şeyin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor:
“Kortejde düzenli yürüyen birkaç bin kişi dışında gelenler günlük olarak değişiyor. Dolayısıyla her gün yeni binlerce katılımcının yürüdüğünü de hesaba katmak gerekiyor.”
Kocaeli ve İstanbul il sınırlarına girildiğinde coşku daha çok artıyor; gelenler de Türkiye’nin her yerinden daha çok artıyor.
Bu hesaplamaya kalan beş gün dahil değil!