İdam geri getirilemez
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın önceki gün Kocaeli’nde Selahattin Demirtaş’tan kendisini suçlayıcı ifadelerle söz ederken meydandan ‘idam’ sloganlarının yükselmesinden sonra söylediği...
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın önceki gün Kocaeli’nde Selahattin Demirtaş’tan kendisini suçlayıcı ifadelerle söz ederken meydandan ‘idam’ sloganlarının yükselmesinden sonra söylediği “Parlamento bunlarla ilgili kararı bana göndermiş olsaydı, ben bunu çoktan onaylardım” sözü üzerine DSP’li eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk dün bir açıklama yaptı ve dedi ki:
“Ölüm cezası çağdışı bir cezadır. O nedenle Avrupa Konseyi üyesi devletlerce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek iki protokolle iki aşamada kaldırılmıştır. 28.4.1983 günü Strazburg’da imzalanan 6 numaralı ilk protokole göre ‘Ölüm cezası kaldırılmıştır. Hiç kimse bu cezaya çarptırılamaz ve idam edilemez’. (m. 1)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibi olan bir insan hakkında verilecek idam cezasını onaylamaya ‘çoktan’ hazır olduğunu söylemesi düşündürücüdür. Erdoğan’ın ölüm cezasını kaldırmış, insan haklarına saygılı, demokratik hukuk devleti nitelikleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olduğunu unutmaması gerekir.”
APOLETLER VE CÜBBELER
CUMHURBAŞKANI bütün general seviyesindeki rütbelilerin de paşası olduğunu ilan etmek ihtiyacı hissetti, TSK’daki paşalar da bu durumu kabullenmiş gözüküyorlar. Çünkü itiraz eden yok. Cumhurbaşkanı, ordunun ‘başkomutanı’ olduğu hususuna sıklıkla vurgu yapıyor.
Cumhurbaşkanı, “yargıçların da yargıcıyım” demiyor. Onun yerine, bazı yargıçlar aynı siyasi zaviyede söylemlerde bulunuyorlar.
Sonuç olarak, apoletler ve cübbeler de siyasi mücadele içine girmeye başladılar.