Terör, terörizm ve Katar

Konvansiyonel çatışmaların dahi maliyetlerinin karşılanamaz boyutlarda olması, terörün siyasi bir enstrüman olarak da kullanılmasını gündemde tutuyor. Bütün dünya terör tehdidi altında ve...

Konvansiyonel çatışmaların dahi maliyetlerinin karşılanamaz boyutlarda olması, terörün siyasi bir enstrüman olarak da kullanılmasını gündemde tutuyor.

Bütün dünya terör tehdidi altında ve uluslararası düzlemde, ‘tedhiş tedirginliği’ gündemden düşmeyecek gibi görünüyor.

Terör olgusunun tipik özelliği, ortak bir tanımının yapılmaması...

İşin içine siyasal kültüre bağlı yaklaşımlar girince, neredeyse ilgili taraflar kadar, ‘terör tanımı’ gerçeği ortaya çıkıyor. Uluslararası toplum, Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) döneminden bu yana, terör ve terörizm kavramlarını gündemde tutuyor. Amerikan Devletler Örgütü, Avrupa Konseyi, Afrika Birliği Örgütü vd’nin bünyelerinde, sözleşmeler ile hükme bağlanmış bir terör gerçeği ve bu acı gerçek ile ilgili olarak, yaklaşım farklılıkları var.

Bu durum, terör ve terörizm ile mücadelenin gereği gibi yapılmasının önündeki en büyük engel.

Bugün, Batı kamuoyu terörizm olgusunu İslami toplumlarla ilişkilendiriyor...

İslam Konferansı Örgütü, diğer bölgesel anlaşmalardan, daha muhtevalı bir terör tanımını sözleşmeye bağlamış bulunuyor.

Terörizm ‘saik ve kastına bakılmaksızın halkı terörize etmek’ ve bu çerçevede değerlendirecek ‘her türlü şiddet eylemi ve bu tür eylem tehdidi olarak’ tanımlanıyor. Katar’ın terörist faaliyetlere destek vermek iddiasıyla itham edilerek izole edilmesi, terörün bölgede bir kaldıraç olarak kullanılması gerçeği karşısında, terörle mücadele bakımından bir değer ifade etmiyor.

Sonuç olarak, Koalisyon Güçleri olarak adlandırılan, gayrimeşru ve fiili bir yapı tarafından terörize edilmiş bir ülke ve bölge gerçeği var.

ABD’nin silahlandırdığı ve NATO’nun da işin içine katılarak, NATO üyesi Türkiye için saldırgan bir tehlike olan bir terör örgütüne istihbarat servisi verilmesi, terör ile mücadelenin ‘kâğıt üzerinde’ bir yalan olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. / Taner KORATEŞ


FETÖ DE BÖYLE YARATILDI
EDİRNE 80. Yıl Anadolu Lisesi, yaz tatilinde iki İslami örgütün kuran kursu hizmetlerine tahsis edildi! Anayasa’ya aykırı bu uygulamaya Eğitim İş Sendikası karşı çıktı.

Son yıllarda denetimden mümkün olduğunca uzak öğrenci yurtları açma hakkına kavuşan bazı vakıflar, artık devlet okullarının fiziki imkânlarından da faydalanmaya başladı. Bu uygulamanın pilot bölgesi ise Edirne oldu.

Edirne 80. Yıl Anadolu Lisesi, yaz tatilinde Sancak Derneği ve Hayrat Vakfı adlı kurumlara teslim edildi. Devlet okulunun içinde denetimden yoksun birçok din ağırlıklı ‘ders’ verileceği ise, bizzat bu kurumların bastırdığı afişlerden ortaya çıktı.

Olayın duyulmasını sağlayan Eğitim İş Sendikası’nca “Kamu hizmeti bulunan binaların, ne olduğu belirsiz özel kurumlara tahsis edilmesi yasadışıdır ve kabul edilemez” denilerek, bu faaliyetler için bir izin/protokol/onay varsa, bunun kamuoyu ile paylaşılmasını, aksi halde iptal edilmesi istendi ve şu açıklama yapıldı:

“Bu tür dernek ve vakıfların, milli eğitim sistemine monte edilmesine yönelik politikanın gelinen noktada FETÖ Terör Örgütü’nün zemin bulmasına olanak sağladığını göremeyenlerin aynı politikada ısrar etmelerini de anlamak mümkün değildir. Bu uygulamadan vazgeçilmemesi halinde hukuki süreçleri başlatacağız.”


AYETLER VE HADİSLER IŞIĞINDA ZEKÂT NEDİR
ZEKÂT İslamın beş esas şartından biridir.

Zekât vermenin adabı vardır.

Araştırma yapılmalı ve en çok muhtaç olana zekât verilmelidir.

Zekât anaya, babaya, dedeye ve neneye verilmez. Yine zekât erkek ve kız çocuklarımıza, onların çocuklarına (torunlarına) verilmez.

Fakirin başına kakmadan ve gönül incitmeden zekât verilmelidir.

Onurların zedelenmemesi için zekâtı gizli vermek evladır.

Malımızı helalinden kazanmalı, malımızın en iyi yerinden zekâtını vermeliyiz. (Uzman vaiz Ahmet Ünal’ın vaazından özetlenmiştir.)


AKŞAM DOMATES SABAH DOMATES DİYEREK KALKINAMAYIZ
İKİTELLİ’nin sanayici ve esnafı geleneksel ramazan iftarında büyük bir ‘muhabbet’ halkası oluşturdu. Bağcılar, Göngören Kooperatif Başkanı Vural Koç’un tertip ettiği iftara iki bine yakın esnaf katıldı. Bir ahilik geleneğinin yerine getirildiği iftar büyük bir zevk, şevk ve muhabbet içinde geçti. 36 kooperatifin oluşturduğu İkitelli OSB’nin, TOKİ eliyle Trakya’da ikinci bir OSB’nin kurulması yolundaki girişimler tartışmaya neden olmuş...

Trakya’dan tarım topraklarının işgal edilmesine karşı sesler yükselirken, İkitelli-2’nden yer isteyenlerin ne kadar metrekare talep ettiklerini beyan verilmesi istenmiş. İkitelli OSB Müteşebbüs Heyet Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Gülbahar’ın ‘İkitelli-2’ için bir dernek kurduğunu ve bu dernek yönetiminde İkitelli sanayi bölgesinden kimsenin olmadığını duyduk. İkitelli yönetiminden kimse yok. Büyümek için İkitelli’deki küçük sanayicinin istediği metrekarenin verilmeyip daha büyük metrakereler verileceği bunu da büyük sanayicilerin alabileceği konuşuluyor. Yani bu duyduklarım doğru ise İkitelli 2 büyük sanayici için mi kuruluyor?

Bu arada Hadımköy, Çorlu, Velimeşe, Çerkezköy ve Malkara’daki sanayi sitelerde çok boş yer olduğunu, bunların doldurulmasından sonra İkitelli-2’nin gündeme gelmesi gerektiğini öne sürdüler.

İkitelli bölgesinde, otomotiv ve genel sanayi boyaları sektörünü oluşturan Bağcılar ve Göngören Kooperatif Başkanı Mehmet Vural Koç, ilk önce kendi kooperatif binasını gösterdi, “Bakın burada yaptığımız iş merkezinden ayda 390 bin TL gelirimiz oluyor; biz bunu üyelerimize dağıtıyoruz; ayda 300-400 lira gibi gelirleri oluyor; bu da aidatlarını karşılayabiliyor” diye konuştu.

Üretim toplumundan tüketim toplumuna geçmemiz lazım derken, önemli bir uyarısı da vardı: “Yüksek teknoloji kullanmakta geri kalıyoruz. İSO’nun seçtiği 500 firma arasında yer alan 14 tanesinin yüksek tekneloji kullanıyor, yani yüzde 2.5 gibi...

Türkiye genelinde sayarsak, ancak 1.5’e tekabül edebilir.

Bu oranı bizim %15’lere çıkartmadıktan sonra Türkiye’nin Milli Gelir’nin 10 binin üzerinde, 20 binin üzerinde olduğunu konuşamayız. Biz yüzde 1’lerde yüksek teknoloji kullanıyoruz. Polonya %14, Çin %37, Avrupa da %40’lar seviyesinde…

Akşam domatesle yatıp, sabah domatesle kalkarsak, kalkınamayız. Sabah akşam domas diyemeyiz. Bir kamyon patatesle bir cep telefonu alıyoruz, düşünün...

Onun için gençlerimizi çalışkan, meraklı, ve düşünmek için aklı eğitilmiş olarak yetiştirmemiz lazım. Yani alın terimize akıl teri katacağız.”

BERBERLER ODASI
Berberler Odası Başkanı Şükrü Akyaz’in iftarda bir sözünü duyduk: “Mesleğimiz dünyanın en iyi mesleği fakat zor bir meslek herkesin yapacağı meslek değil. Sadece saç sakal kesmekle esnaf olunmuyor. Kendilerini yenilediklerini, 2002 yılında ara sokakta bodrum katta iki kişi çalışırken bugün 17 personel, iki avukat birer mali müşavir ve eğitim müdürü ile profesyonel hizmet verir” durumda olduklarını anlattı. İstanbul’un üç bölgesinde üyelerine ‘karınca gibi hizmet’ götürdüklerini söylemesi de ilginç geldi bize...


BİLİYOR MUSUNUZ?
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’ın Başbakan’a, başta Atatürk olmak üzere 11 cumhurbaşkanına ev sahipliği yapmış olan Çankaya Köşkü’nün yıkımının planlandığı iddialarının doğru olup olmadığını, konu ile ilgili kamuoyuna açıklama yapılmasının düşünülüp düşünülmediğini, korunması gerektiği düşüncesine katılıp katılmadığını sorduğunu...

DÜNYA denizciliğinin 112 yıllık en üst konseyi olan BIMCO’ya bir kadın ve ilk kez bir Türk’ün, Şadan Kaptanoğlu’nun Roma’da yapılan Genel Kurul toplantısında konseyin gelecek dönem başkanlığına seçildiğini; bu konseyde daha önce Türk denizciliğinin duayenlerinden Eşref Cerrahoğlu’un başkan yardımcılığı, Metin Kalkavan’ın da yönetim kurulu üyeliği yaptığını...

TC vatandaşı olan, Kazakistan’da Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde okuyan Nebi Kutay Şen’in, Türk dünyası ile ilgili yapmış olduğu akademik çalışmalar ve Şehit Ömer Halisdemir adına yazılmış olan ‘30 Kurşun’ şiirini seslendirmesi nedeniyle ‘Türkiye düşmanları’ tarafından gözaltına alındığının, Türkiye’deki bir grup tarafından sosyal medya üzerinden duyurulduğunu...


MESAJ PANOSU
14 YILDIR, Kültür Bakanlığı’nın ve Elazığ’daki yöneticilerin duyarsızlığı yüzünden yok olmak üzere restore edilmeyi bekliyorum. Vaziyetim, tıpkı “14 yıldır kesintisiz siyasi iktidarız ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı teyit eder gibi...
İmza: Maden Saat Kulesi

MALTEPE Karayolları arazisinde arzu ettiğimiz ‘15 Temmuz Şehitleri Küçükyalı Spor ve Kültür Kongre Kompleksi‘ projesinin gerçekleşmesinde bizleri yalnız bırakan CHP, AKP ve MHP milletvekillerini buradan kınıyorum. / Mimar A. Asaf EREM

 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sahte gıdalar pek çok 22 Kasım 2024 | 90 Okunma Erdoğan’dan memur, emekli ve asgari ücretliye gönenç payı verilebileceğinin sinyali geldi: Memur ve emekliye ‘müjde’ satır aralarında 21 Kasım 2024 | 2.584 Okunma Bir Muazzez İlmiye Çığ anısı 20 Kasım 2024 | 706 Okunma Ceza tutarlı tavır mıdır 19 Kasım 2024 | 84 Okunma 4 milyona yakın emekliye sıfır zam tehlikesi... Emekliye yüzde 15 zam yolda 15 Kasım 2024 | 518 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar