Turist sayısı dışarıda arttı, Türkiye'de düştü
ALMANYA'da Türkiye'ye rezervasyonların % 40 düşmesi, bine yakın otelin satışa çıkarılması gibi krizin somut belirtileri karşısında CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, turizm sektöründe yaşanan...
ALMANYA'da Türkiye'ye rezervasyonların % 40 düşmesi, bine yakın otelin satışa çıkarılması gibi krizin somut belirtileri karşısında CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, turizm sektöründe yaşanan sorunları konu alan bir Meclis araştırması önergesi verdi.
“2016 turizmin kayıp yılı olmasın” çağrısı yapan Engin’e göre, AKP Türkiye’nin turizm potansiyelini kullanmakta, dış politika sorunlarının turizm sektörüne olumsuz etkilerini yönetmekte başarısız.
-2015 yılında dünyada uluslararası turist sayısı % 4.4 büyüyerek beklentilerin üzerine çıkarken, Türkiye’ye gelenlerin sayısı 2015’te % 1.6 azaldı; turizm geliri ise % 8.3 azalarak 31.4 milyar dolara geriledi.
-BM Dünya Turizm Örgütü verilerine göre ülkemiz dünya genelinde en fazla turist ağırlayan ilk 10 ülke arasında 6. sırada yer almasına rağmen turizmden en fazla gelir elde eden ilk 10 ülke sıralamasına giremiyor. Hükümetin 2023 yılı için 63 milyon turist ve 86 milyar dolar dış turizm geliri hedefinin de bu politikalarla imkânsız olduğunu söylüyor Engin...
-2015-16 Ocak verileri kıyaslandığında Rusya’dan % 81.14’lik bir düşüş, tüm ülkelerden de % 17.11’lik bir düşüş gözlendiğini belirten Engin, “Bu durum sorunun vahametini daha iyi ortaya koyduğunu” söylüyor.
-“Terörün önlenememesi, ülkemizin güvenle seyahat edilebilecek ülkeler sınıfından çıkarılmasına sebep olmaktadır” diyen Didem Engin, Türkiye 2015 Küresel Barış Endeksi’ne göre ülkemizin 162 ülke arasında 135. sırada yer almasına dikkat çekiyor.
Bu vahim durum sektörü ve dolayısıyla ekonomiyi daha da daraltıyor; Engin’e göre, renovasyona giren otel sayısındaki
% 25’lik düşüşü, yabancı
tur operatörlerinin Türkiye rezervasyonlarına yönelik yoğun iptalleri, özellikle Ege ve Akdeniz sahillerindeki satılık otel sayısında ciddi artışları ve toplu işten çıkarmaların olabileceğine yönelik sektör temsilcilerinin uyarılarını hatırlattı.
Kıdem tazminatı için ortak eylem
AKP hükümeti istihdamı arttırma gerekçesine sığınarak kıdem tazminatı yükü nedeni ile işten çıkaramadığı işçileri ‘kolayca’ işten çıkarabilmesi için işverenlere açık çek vermek çabasında. Hazırlanmakta olan taslak işçinin kıdem tazminatını almasını öteliyor, kadınlar için evlilik, erkekler için askerlik durumlarında kıdem tazminatı buharlaşıyor.
Kıdem tazminatı işçilerin en önemli iş güvencesi çünkü 4857 sayılı İş Yasası’nın 18-21. maddelerinde düzenlenen iş güvencesi hükümleri 30 işçi ve 6 ay kıdem koşulu nedeni ile ülkemizdeki işyerlerinin ancak yüzde 10’unda uygulanabiliyor ve işe iade davaları, yargının yoğunluğu nedeni ile 2-4 sene arasında sonuçlanıyor. Dava işçi lehine sonuçlansa da işçi Anayasa’nın 49. maddesinde düzenlenen çalışma hakkından yararlanamıyor ve işverenler genelde yargının öngördüğü 4-8 aylık ücreti tutarında tazminatı ödeyerek işçiyi işsizler havuzuna atıyor. Bu koşullarda işçinin tek iş güvencesi kıdem tazminatı, onu da hükümet yok etmek istiyor.
Kıdem tazminatı işçiler için yaşamsal bir konudur çünkü işsizler ordusu büyümekte, işten çıkarılan işçinin yeniden iş bulması olanaksızlaşmaktadır. AKP hükümetinin bu girişimi kesinlikle yasalaşmamalı ve bunun önlenmesi için Türk-İş, Hak-İş ve DİSK aralarındaki her türlü çekişmeyi bir yana bırakıp işçilerin iş güvenliği için ortak eylem sergilemelidirler. Demokratik haklarını kullanarak meydanlara bu çok haklı nedenle çıkacak milyonlarca işçinin kararlı sesi ve varlığı hükümetin bu hazırlığını askıya aldıracak tek siyasi baskı olacaktır.
Yrd. Doç. Dr. Engin ÜNSAL Girne Amerikan Üniversitesi Hukuk Fakültesi