Turizmde sözün bittiği yerdeyiz (1)
EVET, sektörde kiminle konuşursanız bunu söylüyor. Peki neden? Biri siyasi biri de ekonomik iki nedenle. Bugün işin siyasi nedenlerini anlatacağız. Türkiye için ekonomik açıdan olduğu gibi sosyal açıdan da...
EVET, sektörde kiminle konuşursanız bunu söylüyor. Peki neden? Biri siyasi biri de ekonomik iki nedenle. Bugün işin siyasi nedenlerini anlatacağız.
Türkiye için ekonomik açıdan olduğu gibi sosyal açıdan da giderek büyük önem taşıyan turizmin ağır bir krize girmesinde siyasi nedenlerin başında ülkeyi bataklığa sürükleyen AKP'nin Suriye politikası geliyor.
'Turizm Bakanı' sıfatını taşıyıp kamu adına sektörden sorumlu makamda oturan Ömer Çelik sektörde fırtınalar koparken turizmcilerle tek bir kez bile görüşmedi. Ama o, dönemin başbakanı Erdoğan'ın Suriye ile ilgili toplantılarına, o zaman Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu yerine girecek kadar Suriye politikasının içindeydi. Zira Ömer Çelik, AKP'nin 'Yeni Osmanlıcılık' politikasının ideoloğu olmakla övünüyor.
Öyle ki Ömer Çelik'in sektördeki sıfatı 'Suriye'den Sorumlu Turizm Bakanı'dır. Turizm Bakanı sıfatını taşırken Ömer Çelik'in mimarı olmakla övündüğü Suriye politikası yüzünden dünyadaki imajımız bozuldu. Turizm ülkesi Türkiye 'terörle' anılmaya başladı.
İngiltere ile başlayan 'Türkiye'ye gitmeyin' haberleri diğer ülkelerde de gazete ve televizyonlarda artık sıkça yer alıyor.
Kamu yönetiminin ülke genelinde olduğu gibi sektör ile de daha çok ilgilenmesi gerekirken siyasal alanda meydana gelen boşluk hâlâ devam ediyor.
Turizm ülkesi Türkiye'nin uluslararası alanda terörle
anılan ülke haline gelmesinin sorumlusu kamu yönetimi
ve izlediği politikalardır.
O politikalar ki, Türkiye'yi iki milyon göçmene ev sahipliği yapması ile değil teröristlerle işbirliği yapan ülke olarak anılması ve böyle bir algının oluşmasına neden oldu.