Türk tarihine mühür
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer bu hafta 'Türk tarihine mühür' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Milli Mücadele‘nin 100. yılında ‘İstiklal Yolu’ ve ‘Yiğit İnebolu’ anlatımlarına şöyle başlamak istiyoruz.
26 Nisan 2019’daki Cem Gürdeniz, Kemal Anadolu, Mehmet Perinçek, Orhan Çekiç, Aleksander Sotniçenko’nun (Rusya’nın Ankara Müsteşarı) konuşmacı oldukları, Atatürk’ün Lenin’e yazdığı tarihi mektubu, Türkiye’de ilk kez Eyüp Kömeçoğlu’nun girişimiyle, İnebolu Türk Ocağı’nda tarihi panelle anılmıştı. Yine Eyüp Kömeçoğlu’nun girişimleriyle Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünde Dolmabahçe Inner Wheel ve Türkiye Yardımseverler Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği Türk tarihine mühür vurmuş kadınları konferansında TV programcısı Gülgûn Feyman, Türk kadınının Milli Mücadele ve Cumhuriyet dönemindeki yeri ve önemine değindi. Dünyadan örnekler veren Feyman, Atatürk tarafından Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının 1934 yılında verildiğine, birçok Avrupa ülkesinde ise bu hakkın sonraki yıllarda kadınlara tanındığına dikkat çekti.
ECEVİT ÇORBASI
‘Asli İnebolu’lu sayılan Kadıköy’lü mimar dostumuz Ahmet Erkurtoğlu telefonda: “Etkinliklerimiz var, sen artık fahri İnebolu’lu sayılırsın” dedi. Cuma günü Kastamonu üzerinden, İnebolu’ya vardık. İstanbul-İnebolu 600 km. İlçeye girişte tabii ki ‘Emin Abi’nin yerinde ünlü Ecevit çorbası içtik. (suda dinlenmiş pirinç, yumurta, un, yoğurt ve tereyağ.) Bülent Ecevit’in babasının köyü burada, Er’sizler köyü (Küre’ye bağlı). Çanakkale Savaşı’nda tam 38 şehidi var, bu nedenle köyün adı ‘Er’siz’ (askersiz) konulmuş. Şehitlerin adlarını okuyunca hüzünlendik.