Türkiye’nin geleceği ve koalisyon tartışmaları
YARIN AKP ve CHP liderleri nihai bir karar için bir araya geliyor. Bu süreci siyaset sosyoloğu Serdar Taşçı hoca ile konuşuyoruz: 7 Haziran'da Türkiye'de, 12 yıllık tek başına iktidar dönemi bitip mecburen koalisyon...
YARIN AKP ve CHP liderleri nihai bir karar için bir araya geliyor. Bu süreci siyaset sosyoloğu Serdar Taşçı hoca ile konuşuyoruz:
7 Haziran'da Türkiye'de, 12 yıllık tek başına iktidar dönemi bitip mecburen koalisyon arayışları başladığında siyasi partiler ve medya o günden beri daha önceki yıllarda oluşan geleneği bozmayarak seçim sonucunun dayattığı basit durumu karmaşık hale getirdiler.
Gelinen nokta, halkın, seçim sonucunda onayını almış, birileri beğenmese de bu haliyle meşru olan her farklı siyasi görüşün diğerini 'hain', 'paralelci', 'bölücü', 'hırsız', 'dikta heveslisi', 'terörist' ve 'dış güçlerin maşası' olarak tanımlaması oldu.
Peki bu durumda demokrasi kavramı anlamını yitirmiyor mu?
Ya da seçim sonuçlarını 'aleyhimize olduğu durumlarda' açık veya zımnen meşru görmeme hakkını nereden buluyoruz?!
Bunu ister milli irade söylemini isterse de demokrasi ilkesini ağzından düşürmeyen her siyasi partinin kendi çerçevesinden sorması gerekiyor.
Beğenilsin beğenilmesin 7 Haziran'da halkın iradesinin nasıl tecelli ettiği apaçık ortada iken, Meclis'e giren 4 partinin herhangi birinin diğerini yok sayması, üçünün birini düşman konumlaması, ikisinin diğer ikisini 'paralelci' ilan etmesi gibi düşmanca tavırları demokrasi kültürünün yerleşikleşememesi olarak okuyabiliriz.