Birinci Dünya Savaşı başında
Savaşın başında Osmanlı’da resmi idare şekli meşruti monarşiydi ve kısmen İngiliz kısmen Fransız örneğine göre düzenlenmişti...
Belediye formalitelerin yerine getirilmesinde ve merasim yapılışında payı olan bir padişah ile Meclis-i Mebusan’a karşı topluca sorumlu olan hükümet mevcuttu. Bu hükümet, sadrazam ya da başbakan, şeyhülislam ya da dini konularda en yetkili kişi, harbiye, bahriye, dâhiliye, hariciye, nafıa(bayındırlık), ticaret ve ziraat, maarif, maliye, evkaf-ı hümayun ile posta ve telgraf nezaretlerinden oluşuyordu. Sultanın fırka reisleriyle görüş alışverişinde bulunduktan sonra sadrazam ve şeyhülislam ataması gerekiyordu. Nazırlardan oluşan Heyet-i Vükela listesini sadrazam hazırlıyor, sultanın onayını aldıktan sonra hükümet programını Meclis’in her iki kanadına da okuyor ve sadece mebusların güvenoyuna sunuyordu.
Âyan Meclisi, üyeleri iktidarda bulunan hükümetin önerisi üzerine padişah tarafından ömür boyu olmak şartıyla atanan, danışma meclisiydi. Âyanlık çeşitli koşullara bağlıydı ve sayıca 40 kişiydiler. Burada amaç, farklı mesleklerden (örneğin hariciyeciler, valiler, ordu kumandanları ile ticaret, hukuk, eğitim ve teknik alanlarda) değerli ve deneyimli kişileri bir araya getirmekti.