Yılan artık hekimliğin simgesiydi
Akdenizli o ünlü kral Flegyas’ın kızı Koronis, gerçekten de çok güzeldi; üstelik çok da iyi yürekliydi... Zamanının çoğunu, güzel düşler kuraraktan, kırlarda, ormanlarda...
Akdenizli o ünlü kral Flegyas’ın kızı Koronis, gerçekten de çok güzeldi; üstelik çok da iyi yürekliydi... Zamanının çoğunu, güzel düşler kuraraktan, kırlarda, ormanlarda geçiriyordu... Bu kır gezintileri sırasında birgün, dünyamızın ormanlarını, bayırlarını çok seven müzisyen ve ozan tanrı Apollon’la karşılaştı güzel Koronis... Ve tanrı Apollon; şiirleriyle, ezgileriyle bu güzel kızı hemen büyüledi. Artık herkeslerden gizli, unutulmaz serüvenler yaşamaya başladılar birlikte...
BİR KEÇİ, SÜTÜYLE BESLEDİ ASKLEPYOS’U
Bu arada tanrı Apollon’dan gebe kalan iyi yürekli Koronis; babasından çok korktuğu için, gizlice doğurduğu bebeğini, bir dağbaşına bıraktı ağlaya sızlaya...
Güzel Koronis’in dağbaşına bıraktığı bebeğine, bir çobanın keçisi kendiliğinden süt vermeye ve köpeği de ona bekçilik etmeye başladı. Köpeğini ve keçisini günlerce arayan çoban, sonunda onları ışıklar saçan bir bebeğin yanında buldu!.. Ve çoban, ışıklar saçan bu bebeğin tanrısal bir varlık olduğunu sezmekte gecikmedi... Onu hemen kucakladığı gibi doğruca evine götürdü. Çobanın Asklepyos adını verdiği bu bebeğin bakımıyla, perikızları da ilgilenmeye başladı...
Müzisyen tanrı Apollon