Dördüncü dalgadan sonrası karanlık
İnternetin akıl hocası Google siz internette dolaşırken neye ilginiz olduğunu tespit ediyor ve ona göre tıklama ihtimalinizin yüksek olduğu reklamları sizin önünüze getiriyor. YouTube de aynı yoldan gidiyor. İzlediğiniz videolara göre sizin ilgi alanlarınızı görüyor ona göre tıklama ihtimalinizin yüksek olduğu videoları öneriyor. Alibaba ve alışveriş siteleri de hangi ürünlere baktıysanız ona göre size satın alabileceğiniz tüm ürünleri ve hizmetleri tavsiye ediyor. Biz tıkladıkça onlar para kazanacak.
İnternetin akıl hocası Google siz internette dolaşırken neye ilginiz olduğunu tespit ediyor ve ona göre tıklama ihtimalinizin yüksek olduğu reklamları sizin önünüze getiriyor.
YouTube de aynı yoldan gidiyor.
İzlediğiniz videolara göre sizin ilgi alanlarınızı görüyor ona göre tıklama ihtimalinizin yüksek olduğu videoları öneriyor.
Alibaba ve alışveriş siteleri de hangi ürünlere baktıysanız ona göre size satın alabileceğiniz tüm ürünleri ve hizmetleri tavsiye ediyor.
Biz tıkladıkça onlar para kazanacak.
**
Yapay zeka devrimi deniyor buna.
Google China’nın kurucusu ve Çin’in Yapay Zeka Enstitüsü Başkanı Kaı-Fu Lee’ye göre devrim birbirini izleyecek dört dalga ile gerçekleşecek; İnternet yapay zekası, iş yapay zekası, algısal yapay zeka ve otonomi yapay zekası.
Bu dalgalar, yapay zekanın gücünden farklı biçimde yararlanarak farklı sektörlerde, biz hiç fark etmeden derinden büyük değişimlere yol açacak ve yapay zekanın gündelik hayatımızın daha da derinliklerine yerleşmesini sağlayacak.
**
İlk iki dalga yani internet ve iş yapay zekaları zaten dijital ve finansal dünyamızı yeni baştan biçimlendirmeye başladı.
Bu dalgalar sırayla internet şirketlerinin üzerimizdeki kontrolünü daha da sıkılaştıracak. Yani bağımlılığı artıracak.
Avukat asistanlarının yerini algoritmalar alacak, borsada sizin yerinize hisse senedi alıp satacak, sağlık sektöründe doktorun yerine teşhis koyacak.
Bunların çoğu birçok ülkede hızla yaygınlaşıyor.
**
Algısal yapay zeka, fiziki dünyamızı dijitalleştiriyor.
Yüzümüzü tanıyor, isteklerimizi anlıyor, etrafımızdaki dünyayı görüyor.
Bu dalga, insan ve dünya arasındaki ilişki ve etkileşimi değiştirecek, sınırları yeniden belirleyecek.
Otonomi yapay zekası hayatımıza en son girerken en büyük etkiyi o yapacak.
Kendi kendine giden arabalar yollarda olacak. İnsansız hava araçları gökyüzünü dolduracak. Akıllı robotlar fabrikaları ele geçirecek.
**
ABD ve Çin bu alanda çok önde olsalar da rekabet yalnız bu iki ülkede olmayacak.
Yapay zekaya ekonomik ve sosyal yatırım yapan diğer ülkeler de yarışta yerlerini alacak.
Uber, Didi, Amazon, Alibaba gibi uluslararası şirketlere farklı ülkelerden küçük ama güçlü rakipler çıkacak.
Güçlülerin arkasına takılanlar değil, kendi ülkesinin potansiyelini kullanabilenler ve hızlı değişebilenler bu yarışta öne çıkacak.
Türkiye yapay zeka alanında yetenekli genç nüfusuyla iyi bir oyuncu olmaya aday; Güçlükleri taklit etme tuzağına düşmeden, kolaycılığa kaçmadan yapay zekayı kullanabilirse.
**
İnternet yapay zekası cüzdanımızı henüz tam olarak ele geçirmese de gözlerimizi ve aklımızı ele geçirdi.
Akıllı telefonlardan başını kaldıramayan bir yığına dönüştük.
Elinde telefonla yürürken logar kapağı açık olan lağım kuyusuna düşeni mi ararsınız, arabaya çarpanı mı, durakta beklerken otobüsü kaçıranı mı, yemek yerken ne yediğini görmeyeni mi bütün garipliklerin yaşandığı ve normalleştiği bir dünya burası artık.
İyi ve kötü her şeyi akıllı telefonun içinde yaşıyoruz.
Bizi güldüren de ağlatan da akıllı telefonun içindeki izlediklerimiz.
Bütün duygularımızı bu teknolojik aletin içinde israf ediyoruz.
Boşa giden duygularımız çöpe attığımız gıdadan daha fazla.
Bozuk para gibi harcıyoruz merhamet, şefkat, adalet sevgi, saygı gibi duyguları.
Her bir duygunun sermaye olduğunu ve bir miktarı olduğunu düşünmüyoruz.
Herkese ihtiyacı kadar verildiğini hesap etmiyoruz.
Boşa harcandığında ihtiyaç anında zor duruma düşeceğimiz aklımıza gelmiyor.
O yüzden gerçek dünyanın ağırlığını kaldıramıyoruz.
Zorluklarına yeniliyoruz.
Yenilince de duyarsızlaşıyoruz.
Gazze örneğinde olduğu gibi.
Vahşi hayat belgesellerindeki hayvanların yaşam tarzına benziyor artık hayatımız.
Aslanlar sürüsü saldırıyor.
Yaban öküzleri kaçıyor.
Sürünün en zayıfı yakalandığında kaçış duruyor.
Ve yabani öküzler hiçbir şey olmamış gibi otlamaya devam ediyor.
Ve çekimi yapanlar da büyük bir iş başarmış gibi keyifleniyor.
**
Yani yapay zekada arka arkaya yaşanacak dört dalga ile organik tarımdan hazır yiyeceklere ve karayollarında araba kullanmaya oradan mesleklere kadar her alanda büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleşecek.
Sorulması gereken asıl soru şu bence; Bu dört dalganın sonunda kaç kişi “İNSAN” kalacak?