Kendi çocuklarına daha sağlıklı bizimkilere daha sağlıksız ürün satıyorlar
Hazır gıda ve içeceklerin üstünde yazan içindekiler kısmını okuyup anlayabilsek muhtemelen bu gıda ve içeceklerin hiçbirini tüketmeyiz. Leblebi gibi atıştırdığımız bazı ilaçlar için de geçerli bu. İlaçların içindeki reçetelerde yan etkileri kısmını okuma zahmetine katlansak eminim bu kadar ilaç bağımlısı olmayız. Yani sorunu çözme irademizi kullanmakta tembeliz. Ne içtiğimizi ne yediğimizi ne yuttuğumuzu bilmiyoruz. Okumamakta ısrarlıyız. Etiket okuryazarlığı ile reçete okuryazarlığının toplumda
Hazır gıda ve içeceklerin üstünde yazan içindekiler kısmını okuyup anlayabilsek muhtemelen bu gıda ve içeceklerin hiçbirini tüketmeyiz.
Leblebi gibi atıştırdığımız bazı ilaçlar için de geçerli bu.
İlaçların içindeki reçetelerde yan etkileri kısmını okuma zahmetine katlansak eminim bu kadar ilaç bağımlısı olmayız.
Yani sorunu çözme irademizi kullanmakta tembeliz.
Ne içtiğimizi ne yediğimizi ne yuttuğumuzu bilmiyoruz.
Okumamakta ısrarlıyız.
Etiket okuryazarlığı ile reçete okuryazarlığının toplumda yaygınlaşması gerekiyor.
**
Avrupalı küresel şirketlerin ikiyüzlü insanlık ve doğa düşmanı olduğunu biliyorduk ama bu kadarını değil.
Ambalajlı aynı marka ürünü kendi ülkelerinde daha sağlıklı başka ülkelere gönderdikleri ürünleri daha sağlıksız üretiyorlar.
Yani aynı marka yabancı bir ürünü kendi çocuklarına daha sağlıklı sunarken bizim çocuklara sağlıksız ürün sunuyorlar.
Özellikle Batı’daki ürünlerin daha doğal içeriklere ve daha yüksek kaliteye sahip olduğu gözlemleniyor.
Büyük gıda devlerinin, yoksul ülkelerdeki pazarları hedef alarak, daha düşük kalitedeki işlenmiş gıdaları satmaları, sadece ekonomik açıdan bir sorun üretmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel sağlık krizine yol açıyor.
**
Küresel şirketlerin bu ikiyüzlülüğünü haberleştiren odatv.com sitesinde 2024 kasım ayında yer alan haberde konu geniş biçimde yer alınmış. O da bilgiler için ATNİ’nin sitesinden faydalanmış;
(https://accesstonutrition.org/in-the-media/food-companies-sell-products-that-are-less-healthy-in-poorer-countries-says-report/)
Haberi bu kaynaktan okumak isteyenler buradan inceleyebilir; (https://www.odatv.com/gastroda/dunya-gida-devleri-nasil-urunler-uretiyor-i-gida-devlerinin-uretimini-yaptiginda-urunlerde-neler-kullaniliyor-120074086)
“Küresel şirketlerin ürünlerini inceleyen bir kuruluş olan Access to Nutrition Initiative (ATNI) tarafından yayımlanan 2024 yılına ait son rapor, dünya çapında dev gıda şirketlerinin, özellikle yoksul ülkelerde sattıkları sağlıksız ürünlerle küresel obezite krizine nasıl katkıda bulunduğunu gözler önüne seriyor.
Nestlé, PepsiCo ve Unilever gibi çok uluslu markaların, (Bunlara ülkelerin yerli markalarını da dahil etmek lazım) düşük gelirli ülkelerde daha düşük besin değerine sahip, yüksek şeker, tuz ve yağ oranı içeren işlenmiş gıdaları satmaları, sağlıklı beslenmenin önündeki büyük engellerden birini oluşturuyor.”
**
“Avustralya ve Yeni Zelanda’da geliştirilen Sağlık Derecelendirmesi (Health Star Rating) sistemine dayalı yapılan araştırmalar, düşük gelirli ülkelerde satılan gıdaların sağlık değerinin, yüksek gelirli ülkelerde satılanlara göre belirgin şekilde daha düşük olduğunu gösteriyor.
Düşük gelirli ülkelerdeki ürünler ortalama 1.8 yıldız alırken, yüksek gelirli ülkelerdeki aynı ürünlerin ortalama değeri 2.3 yıldız.
Bu fark, yoksul bölgelerdeki tüketicilerin daha sağlıksız besinlere yönlendirildiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.”
**
“Büyük gıda şirketlerinin, gelişmekte olan ülkelerde daha düşük kalitedeki, ultra işlenmiş gıdaları “sağlıklı” ve “besleyici” gibi iddialarla pazarlamaları, yıllardır dikkat çeken bir mesele.
Bu gıdalar, çocuklarda kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilecek şekilde şeker ve tuz bağımlılığına neden oluyor.
Sağlık ve enerji vaatleriyle pazarlanan içecekler ve atıştırmalıklar, adeta bir salgın gibi yayılıyor.
Şirketler, yüksek şekerli ve tuzlu gıdaları çocuklara “mutluluk” ve “modern dünya” vaatleriyle satıyor.
Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, kötü beslenme yılda yaklaşık 8 milyon ölüme yol açıyor.
Araştırma Mayıs ayında DSÖ’nün dergisinde yayımlandı.”
**
Siz siz olun sağlığınız için bir an önce gıdalarda etiket, ilaçlarda reçete okumasını öğrenin.
Büyük şair büyük padişah Kanuni Sultan Süleyman ne diyordu;
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”
Halk içinde devlet gibi itibar edilen bir şey yoktur. Dünyada bir nefeslik sağlık gibi saadet yoktur.