Somuncu Baba’yı anlayabilseydik Sanayi Devrimi'ni biz başlatırdık

Geçen yaz Bursa’ya gittiğimizde uğradık Somuncu Baba’nın fırınına. Ulu camiye yürüyüşle 20 dakikalık bir mesafedeydi. Yokuşta olduğu için biraz yorulduk ama fırının olduğu yere geldiğimizde yaz sıcağındaki o terleten yorgunluğa değdiğini anladık, “İyi ki geldik” dedik. Kendisi gibi mütevazi bir yerdi. Mekan girişte bir bahçe ile başlıyordu. Bahçenin sol kenarında bir masa, masanın üzerinde bardaklar ve şekerlik. Ahşap masanın yanıbaşında duvarın kenarında da çay makinesi vardı. Gelenler çay veya

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Geçen yaz Bursa’ya gittiğimizde uğradık Somuncu Baba’nın fırınına.

Ulu camiye yürüyüşle 20 dakikalık bir mesafedeydi.

Yokuşta olduğu için biraz yorulduk ama fırının olduğu yere geldiğimizde yaz sıcağındaki o terleten yorgunluğa değdiğini anladık, “İyi ki geldik” dedik.

Kendisi gibi mütevazi bir yerdi.

Mekan girişte bir bahçe ile başlıyordu. Bahçenin sol kenarında bir masa, masanın üzerinde bardaklar ve şekerlik.

Ahşap masanın yanıbaşında duvarın kenarında da çay makinesi vardı.

Gelenler çay veya su içerek bir soluklansın diye konulduğu belliydi.

Çayımızı ve suyumuzu içip soluklandıktan sonra mekânı gezdik.

Bahçenin sağ tarafında iki katlı bir bina vardı.

Binanın alt katında Somuncu Baba’nın meşhur ekmek fırını ve hemen yanında küçük bir mescid ve çilehanesi sıralanmıştı.

Üst kattaki oturma odalarına Somuncu Baba’nın ve mekânın hikayesinin anlatıldığı panolar konulmuş.

**

Somuncu Baba kimdir?

Anadolu’nun manevi mimarlarından.

Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri başta olmak üzere bir çok talebe yetiştirerek Osmanlı Devleti’nin manevi anlamda büyümesinde ve gelişmesinde büyük katkısı olmuş “Somuncu Baba” lakâbı ile tanınan Hamid-i Veli isimli hem tasavvuf hem ilim adamı.

Babası da dönemin tanınan ilim adamlarından.

Osmanlı Padişahlarından Yıldırım Beyazıt Han zamanında yaşamış.

Yani 1350’lerden bahsediyoruz.

İlim tahsil etmek için o dönemde Kayseri'den bugünkü Suriye'nin başkenti Şam'a, oradan bugünkü İran'ın Tebriz, Hoy ve Erdebil şehirlerine gitmiş. Eskiden medrese eğitiminde sadece dini ilimler yoktu astronomi, matematik ve coğrafya, tarih kimya ilimleri okutuluyordu.

Eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu'ya dönmüş.

Geniş ayrıntılı hikayesini merak edenler internetten bulabilir.

Ben onun başka bir yönünün ele alındığı sanal alemde rastladığım bir yazıya dikkat çekmek istiyorum.

Yani bize Somuncu Baba’yı erken anlama fırsatımız olsaydı, Avrupa’nın sanayileşme devrimini bizim çoktan yapabileceğimizi düşündüren o yazıdan.

Okuyalım; “Somuncu Baba’nın ekmekleri döneminin en iyi ekmekleri olmuştur.

Her iki yüzün eşit pişmesi, sağlığa zararlı olan is’in bulaşmaması, ekmeğin kalitesi dilden dile yayılmıştır.

Somuncu Baba devrini araştırdığımızda Anadolu’daki fırınların tek göz olduğunu gördük. Ama Somuncu Baba’nın fırını ise iki gözdü.

Acaba Somuncu Baba neden iki gözlü bir fırın inşa etti?

Olayın en önemli kısmı burası.

Fırının iki gözlü olmasındaki sırrı bir Tasavvufi kuralın altında yatar.

Bu kural; herşey zıttı ile kaimdir.

Batini ve Zahiri…

Ve konunun uzmanlarınca açıklaması:

Batini ve Zahiri fırının arasından bir boru geçer.

‘Zahiri’ fırının üzerinde bir boru yuvası daha vardır.

Somuncu Baba odununu ‘batini’ fırında yakar.

Odun o fırında yandığına göre hem sıcaklık hem de duman oradan çıkmıştır. Buna en büyük delil fırının üzerinde oluşan duman isleridir.

Somuncu Baba ‘batini’ fırınında yaktığı odunların ısısını fırınların arasından geçen boruyla ‘zahiri’ fırınına aktarır ve somunlarını sıcak hava ile pişirir.

Bu düşünce o zamanın şartlarına göre devrim gibi bir düşüncedir.

Aktarılan, ısı bakıldığı zaman sadece ekmeğin üzerinin pişmesine imkan sağlayacaktır.

Bu yüzden Somuncu Baba ısının ekmeğin altını da pişirmesi için fırının içine kaya tuzu ve cam kırığı döşemiştir.

Kaya tuzu ile ısı, fırının bütün tabanına yayılır.

Cam kırığı ise somunun nemlenmemesi için fayda sağlamıştır.

Yaktığı ateşin dumanının insan sağlığına zarar vereceğini bildiği için ateşi başka fırında yakıp, ekmeği diğer fırında pişirmiştir.

Somuncu Baba’nın fırınındaki sırrın bizleri sanayi devrimine götürebileceğini iddia eden uzmanlar diyor ki; “Eğer eski mühendisler, Somuncu Baba’nın ısıyı nasıl başka bir yere naklettiğini çözebilselerdi, buharla çalışan makineleri bulabilirlerdi.

Somuncu Baba fırınının mantığı gerçekten anlaşılabilseydi, Türkiye’nin sanayileşmesi bugün başka bir noktada olurdu.

İnsanlar bu fırında ne olduğunu anlayamadığı için kimisi burada dua eder, kimisi Somuncu Baba’nın fırını mum ışığı ile çalıştırdığını zanneder, kimisi de fırınından daha büyük ekmekler çıkardı diyerek hurafeler uydururlar.

Halbuki fırının gerçek sırrını çözmeye uğraşsalardı belki de sanayi devrimini bizler gerçekleştirecektik” diye açıklamışlardır”.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Gassal, kendini beğenmiş dizi sektörünü fena yıkadı 05 Ocak 2025 | 1.471 Okunma Yalana yanlışa sığınanlar ülkeye sığınanlardan fazla 01 Ocak 2025 | 52 Okunma Somuncu Baba’yı anlayabilseydik Sanayi Devrimi'ni biz başlatırdık 29 Aralık 2024 | 309 Okunma Johari Penceresi 25 Aralık 2024 | 90 Okunma Suya atılan taşın çıkardığı ilk halka 22 Aralık 2024 | 56 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar