Yanlış kadın doğru adam olmaz

Bir uçak yolculuğunda yan koltukta oturan bir adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark eden yazar yorum yapmaktan kendini alamaz. “Bayım alyansınızı yanlış elinize takmışsınız!'' Adam bunun üzerine; “Yanlış kadınla evlendim de ondan” diye karşılık verir. Yazar Ziglar bu anıyı aktardıktan sonra şöyle sorar; ''Peki ya bu adam doğru adam mı? Yani kadın doğru adamla mı evlenmiş? Yazar kitabında bu tespiti doğrulamak için şu öyküyü anlatır; ''Yıllar önce Hawai’de başlık parasına benzer

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Bir uçak yolculuğunda yan koltukta oturan bir adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark eden yazar yorum yapmaktan kendini alamaz.

“Bayım alyansınızı yanlış elinize takmışsınız!''

Adam bunun üzerine; “Yanlış kadınla evlendim de ondan” diye karşılık verir.

Yazar Ziglar bu anıyı aktardıktan sonra şöyle sorar;

''Peki ya bu adam doğru adam mı?

Yani kadın doğru adamla mı evlenmiş?

Yazar kitabında bu tespiti doğrulamak için şu öyküyü anlatır;

''Yıllar önce Hawai’de başlık parasına benzer bir uygulama revaçtadır.

Bir erkeğin sevdiği kızla evlenebilmesi için kızın ailesine belli sayıda inek vermek zorundadır.

İnek sayısının 10 adet olması gerekmekle birlikte kızın özelliklerine göre bu sayı değişebilmektedir.

Ve adada iki kızı olan bir adam yaşamaktadır. Kızlardan büyük olanı pek güzel gözükmeyen bir kızdır ve babası ona 3 inek fiyat biçmiştir.

Bir gün adanın zenginlerinden Johny Lingo küçük kıza değil de büyük kıza talip olunca baba ve aile çok şaşırır ve sevinirler.

Herkes 3 inek ödeyeceğini düşünürken Johny yanında 12 tane inekle gelmiştir.

O dönemlerde normal bir balayı ortalama bir yıl sürmektedir ama gelin ve damat iki yıllık balayı planlamıştır.

Damatla gelinin dönmesinin beklendiği gün ahaliden biri dönüşlerini haber vermeye gelir gelmesine ama gelenlerin Jony ve eşi olduğundan emin değildir. Aslında Johny’i tanımıştır fakat kızdan emin olamamıştır.

Yaklaşan kadın çok güzel, zarif birisidir.

İnsanlar Johnny’nin 12 inek karşılığında iyi bir alışveriş yaptığını düşünürler.

Yazar işin püf noktasını şöyle özetler;

''Johnny 12 inek ödedi, kız 12 ineklik bir kadın haline geldi.''

Bu hep böyle olmaktadır.

Eşinize veya sevdiklerinize verdiğiniz değer, ona kazandırdığınız değerdir.

Aslında ‘doğru adam’, ‘doğru kadını’ inşa eder, ‘doğru kadın’ da ‘doğru adamı’.”

Hikâyenin vermek istediği mesaj şu; “Çevrenizdeki insanlara değer verirken cömert davranın, cimrilik etmeyin, siz cömert davranırsanız onlar da size cömert davranır, siz cimrilik yaparsanız onlar da size cimrilik yapar”.


**


Gelişmiş kaliteli toplumlarda insanlar övgüde cömert, eleştiri ve kusur aramada cimridir.

Gelişmemiş toplumlarda övgüde cimrilik eleştiri ve kusur aramada cömertlik en belirgin vasıflardandır.


**

12 çocuğun 10’uncusu olarak dünyaya gelen Hilary Hinton "Zig" Ziglar 6 Kasım 1926'da Amerika'da doğdu.

5 yaşında babasını kaybettiğinde evin yükü anneye kalınca çok zor zamanlar geçirdi.

Ne iş bulsa yaparak evin geçimine katkı sağladı ve aynı zamanda eğitimini tamamladı. Pazarlamacı ve yönetici pozisyonlarda birçok firmada çalıştı. 2010'dan ölümüne kadar, dünyayı dolaşarak kişisel gelişim ve motivasyon konuşmaları yaptı.

10'dan fazla kitabı bulunan Zaglar 28 Kasım 2012'de hayata veda etti.

Instagram’da sıkça yayınlanan yazarın hikâyesi iyi ya da kötü çevremizdeki insanlara vereceğimiz değerin bizi nasıl etkilediğini ya da etkileyeceğini anlatan çarpıcı bir örnektir.


**


Hikaye farklı alanlarda insan ilişkileri için de uyarlanabilir ve şöyle genellemeler yapılabilir;

“Marifet iltifata tabidir” sözünde olduğu gibi siz ne kadar değer verirseniz karşılığında o kadar değer görürsünüz.

Mesela; Ücretli emeğiyle geçinen çalışanlara özel şirket ya da resmi bir kurum 10 lira verirse 10 liralık, 100 lira verirse 100 liralık iş alır.

“Benim şirketim neden zarar ediyor ya da az kar ediyor” diye sızlanarak başarısızlığın faturasını çalışanlara kesen resmi ve özel patron ve yönetici tayfası böyle düşünmek yerine, “Biz nerede yanlış yaptık” diyerek aynaya bakması gerekir. Doğru seçenek budur.

Bizim toplumda buna argo tabiriyle “Ne kadar köfte o kadar ekmek” denir.

Bir şey istiyorsan önce sen çaba göstereceksin.


**


Ne diyordu Mevlana;

"Şems bana dedi ki; Dünyada üşüyen biri varsa, sen Celâleddin, ısınma hakkına sahip değilsin. Ben de biliyorum ki yeryüzünde üşüyenler var, ben artık ısınamıyorum".

Gazze üstümüze örtülen buz gibi bir gerçek.

Ve sadece yeryüzünde insan kalabilenleri üşütüyor.

Nefret ve öfkemizi, irademizi, yapabileceklerimizi yanlış yerlerde yanlış insanlarda harcamaya devam edersek üşümeye devam edeceğiz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dördüncü dalgadan sonrası karanlık 16 Nisan 2025 | 114 Okunma İstanbul gençleşiyor mu yaşlanıyor mu 13 Nisan 2025 | 57 Okunma Trump’ın vergileri hangi sektörleri nasıl etkileyecek 09 Nisan 2025 | 94 Okunma Yanlış kadın doğru adam olmaz 06 Nisan 2025 | 239 Okunma Erteleme alışkanlığı 02 Nisan 2025 | 99 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
X
Close menu