İlkbahar seçim, sonbahar seçim...
Böyle öğretilmedi mevsimler hiçbirimize tabii ki; ilkbahar yaz sonbahar kış'ta bu yıl yaz ve kış seçim demek.Herkes için değil, halkın kahir ekseriyeti mevsimi mevsim gibi yaşamaya devam ediyor. Gazeteciler ve siyasiler...
Böyle öğretilmedi mevsimler hiçbirimize tabii ki; ilkbahar yaz sonbahar kış'ta bu yıl yaz ve kış seçim demek.
Herkes için değil, halkın kahir ekseriyeti mevsimi mevsim gibi yaşamaya devam ediyor. Gazeteciler ve siyasiler için yaz siyasetle dolu geçti ve beyli oldu artık kış da bir o kadar politik yaşanacak.
Mevsimin tadını çıkaran, eziyetini çeken vatandaşın bir gözünün medyada ve siyasetçide olduğunu ise gazete tirajlarından, haber bültenlerindeki izlenme oranlarından ve sosyal medyadaki aktivitenin yüksekliğinden görebiliyoruz. Normalin üzerinde geçen yer yer kavurucu hale gelen haziran temmuz ağustos engel olmadı politik duyarlığın yükselişine.
Artık kış nasıl geçerse geçsin, ne kadar yağar ya da üşütürse üşütsün bir o kadar siyasetle iç içe geçecek.
Çok sayıda ilki de önümüzdeki süreçte yaşayacağız.
MHP'nin “İşte AK Parti-HDP koalisyonu” demek için hazırlandığı kabineye Başbuğları Alparslan Türkeş'in oğlu da dahil olunca canları epey sıkıldı. BBP'de merhum Musin Yazıcıoğlu'ndan sonra Genel Başkan olan Yalçın Topçu'nun da yine Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı kabul etmesi bu söylemi zayıflattı.
Topçu'nun tek bir kere bile AK Parti'den adaylığı söz konusu olmadığı halde “Bakanlar Kurulu'nun 12. AK Partili bakanı” propagandası yapılması büyük haksızlık. Dahası, eğer kısa süre içinde istifa edip aday olmazsa, bağımsız kontenjanından kabineye girdiği için önümüzdeki seçimde aday olması mümkün değil. Belli ki devlet görevi olarak kabul edip girdi Bakanlar Kurulu'na. İllâ kendisiyle ilgili, siyasi pozisyonuyla ilgili bir şey söyleyecekseniz, önce Yazıcıoğlu'nun vefatının ardından MHP'yle yapılan görüşmeyi incelemenizi tavsiye ederim. Ne umutla girmişlerdi o toplantıya, nu bulup çıkmışlardı meselâ…