Kıbrıs’tan Kudüs’e
İrlanda’nın sahil kasabası Drogheda’nın ambleminin hilal olması vesilesiyle Büyük Kıtlık’ta Osmanlı’nın iki gemi dolusu yiyecek göndermesine atıf yapılır sık sık.İrlanda’da en...
İrlanda’nın sahil kasabası Drogheda’nın ambleminin hilal olması vesilesiyle Büyük Kıtlık’ta Osmanlı’nın iki gemi dolusu yiyecek göndermesine atıf yapılır sık sık.
İrlanda’da en önemli gıda maddesi olan patateste üst üste yaşanan hastalıklar nedeniyle meydana gelen kıtlık sonunda milyonlar ölmüş, kaçabilenler Amerika kıtasına kaçmıştı. Bu büyük insani drama yardım elini uzatan onca ülke arasında tek Müslüman ülke olan Osmanlı olduğu için ayrıca dikkat çekmişti. Hala da çekiyor; okullarda bu konuya değinilirken Osmanlı’nın yardımı da kısaca da olsa anlatılıyor. Kraliçe’nin kendi tebası İrlandalılara yaptığı şahsi yardımdan daha fazlasını teklif eden Abdülaziz’in bu cömert teklifinin reddedildiği, bunun üzerine maddi yardım yerine yiyecek yollanma kararı alındığı rivayet edilir. Bilmem başkente değil de neden bir liman kasabasına yanaşmıştı gemilerimiz, bu yardım miktarıyla ilgili gerilimden dolayı mı, coğrafi olarak öyle denk geldiği için mi… bilmiyorum.
İşte kasabanın simgesinin hilal olması genelde sanıldığı gibi bu yardımdan dolayı değil diyor uzmanlar.
O amblem bu yardım karşılığında bir teşekkürün değil, tersine muhtemelen Haçlı Seferleri’nden dönen Arslan Yürekli Richard’ın geçtiği yerler veya egemenliği altındaki yörelere gönderdiği hediyelerle ilgili deniyor. Dolayısıyla, İngiltere Kralı, Drogheda’ya hilal şeklinde bir ganimet yollanmış olmalı.
Haçlı Seferleri’nin çok öyküsü vardır ve Richard’ın Selahaddin Eyyübi karşısındaki “stratejik” yenilgisini genelde biliriz ama tam o sıra Kıbrıs’ın da kendisinin başını epey ağrıttığını pek bilmeyiz. Seferin yolu üzerindedir Kıbrıs adası. Biraz mücadele sonunda ele geçirir ama sonra sefer ortağı Fransa Kralı Kıbrıs’ın yarısını istediğinde vermez ve Fransız askerleri bir bahaneyle ülkelerine dönmek için yola çıkar. Üçüncü Haçlı Seferleri daha baştan Alman Kayserinin Silifke’de neredeyse durup dururken boğulmasıyla zaten önemli bir askeri güç kaybetmişti. Avusturya Dükü Leopold de Akka’nın ele geçirilmesi sonrası geri dönünce sefere sadece İngiltere’den gelen ordu devam edebilecekti.
Bundan dokuz asır önce yine bir yaz günü Kıbrıs’ta ve Kudüs’te yaşananlarla bunların birbirine ne kadar bağlı olduğunu hatırlamamıza sebep Kıbrıs’ta 1974 yılında yapılan harekatın yıldönümündeki kutlamalarla şimdi Mescid-i Aksa’daki İsrail işgalinin yeni zulümleri.