100 yıl sonra yeni bir Sykes-Picot mu?
2015 yılı çok önemli hadiselerin yüzüncü yıl dönümüydü. 1914'te başlayıp dört yıl süren I. Dünya Savaşı toplumların hem tarihini, hem sosyolojisini hem de uluslararası siyasetin temel...
2015 yılı çok önemli hadiselerin yüzüncü yıl dönümüydü. 1914'te başlayıp dört yıl süren I. Dünya Savaşı toplumların hem tarihini, hem sosyolojisini hem de uluslararası siyasetin temel dinamiklerini derinden etkiledi ve sonraki dönemde de biçimlendirmeye devam etti.
Bu savaşın taraflarından Osmanlı Devleti için de 1915 yılı oldukça zor geçmişti. Kanal Harekatının başarısızlıkla neticelenmesi, Sarıkamış Harekatı, Çanakkale Savaşları gibi trajik hadiseler yaşandı. Ancak bu yıl içerisinde yaşanan iki büyük hadise var ki, sonraki dönemlerde de sıklıkla üzerinde duruldu.
2016 yılında da bu savaş atmosferinde ortaya çıkan ve sonraki dönemi biçimlendirmede bir ölçüde etkili olmuş çok önemli bir başka hadisenin 100. yılını yaşayacağız. 9 ve 16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen nota teatisiyle ortaya çıkan ve Sykes-Picot Anlaşması olarak da anılan belge, Osmanlı Devleti'ne ait Ortadoğu topraklarının taraf ülkeler arasında tasnifini öngörüyordu. Anlaşma, müzakereleri yürüten iki diplomatın yani Sir Mark Sykes ve Georges Picot'nun adıyla anılıyor, bu yüzden söz konusu anlaşmaya sanki sadece İngiltere ve Fransa tarafmış gibi algılanıyor. Halbuki Anlaşma'nın, 1917 yılında Anlaşmadan çekilecek bir tarafı daha var: Rus Çarlığı