15 Temmuz: Milletin tarihe muhteşem dönüşü

Tam bir sene önce bugün Türkiye tarihinin en ilginç günlerinden birini yaşadı. Bir tarafıyla en saçma sapan, en haince darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldı Türkiye. Ama bir yandan da...

Tam bir sene önce bugün Türkiye tarihinin en ilginç günlerinden birini yaşadı. Bir tarafıyla en saçma sapan, en haince darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldı Türkiye. Ama bir yandan da alçakça bir darbenin karşılaşabileceği en anlamlı cevabın da halk tarafından en anlamlı bir şekilde verildiği bir olay yaşandı.

Darbe bütün cürümleri uhdesinde barındıran bir eylem. Bu eyleme tevessül edenler kendilerine ait olmayan bir yetkiyi gasp ederler, kendilerine halkın emanet etmiş olduğu silahları yine halka doğrultarak ihanet ederler. Darbe eyleminde kendini haklılaştırmak için bin bir türlü yalan dolan var, iftira var, hakikatin tahrifi ve katli var, direnen veya muhalefet potansiyeli olan insanların katli var. Ne yazık ki, bütün bu cürümleri barındıran darbeler Türkiye’nin son 55 yılının kurucu iradesi. Türkiye’de anayasayı da, mevcut toplumsal ve siyasal kurumları da ülkenin yönetim sistemini de bu mücrimler şekillendirdi.

Bu darbelerin sonrasında Türkiye’nin demokrasisi işler hale geldikçe, bu darbelerin yol açtığı tahribatlar bir şekilde giderilmeye çalışıldı.

Yine de önceki darbelere nazaran 15 Temmuz darbe teşebbüsünün kendini aşan bir tarafı vardı. Bu sefer darbenin kendini meşrulaştırmak üzere yeterli bir vakti yoktu belli ki. O yüzden sosyolojisi büyük oranda değişmiş, kentleşmiş, orta sınıflaşmış bir toplumu  sadece elindeki silaha güvenerek, o silah zoruyla baskı yoluyla susturup kontrol edebileceğini hesapladı. O yüzden şimdiye kadarki darbelerden farklı olarak ilk saatlerden itibaren çok kan döktü. Direnen halka ateş açarak, korkutmayı ve kontrol edebileceğini düşündü. Olaylar bir kaç saat içinde kontrollerinden çıktığında TBMM’ni, demokrasinin, halkın iradesinin tecelligahını öfkeyle bombaladı.

“O ZALİMLER NASIL BİR DARBEYLE DEVRİLDİKLERİNİ GÖRECEKLER”

FETÖ’nün 50 yıldır biriktirdiği bütün gücünü bir gece içinde bu kadar çılgınca bir darbe teşebbüsüne boca etmiş olmasının tuhaf görünmesi, sadece darbenin başarısız olmasından kaynaklanıyor. Doğrusu darbe başarılı olmuş olsaydı, bugün sadece mükemmel yapılmış bir planın güzellemelerini dinliyor olacaktık. Plan askeri operasyonuyla, sıkıyönetim organizasyonuyla, elli yıldır devam etmekte olan sinsice ve ama bir o kadar da ustaca kadrolaşmasıyla, bylockuyla, medyasıyla, PR’ıyla, uluslararası yaygınlığı ve ittifaklarıyla bir beşerin ortaya koyabileceği en yüksek performansı gösteriyordu. Plan kötü değildi, sadece sonlara doğru bir telaş, bir acele vardı işin içinde. Bu organize yapının şimdiye kadar sergilediği soğukkanlılıkla bağdaşmayan bir acemilik vardı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma Ziya Gökalp’in Türkçülüğü, Cumhuriyetin Türkçülüğü 11 Kasım 2024 | 632 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar