17 Aralık: Arap Baharı ve FETÖ yargı darbesi
Bugün günlerden 17 Aralık. 28 Şubat için daha önce dediğimiz gibi, Allah’ın günlerinden bir gün. Ama 5 yıl önce bugün Türkiye’de girişilen yargı darbesi teşebbüsü bu günü...
Bugün günlerden 17 Aralık. 28 Şubat için daha önce dediğimiz gibi, Allah’ın günlerinden bir gün. Ama 5 yıl önce bugün Türkiye’de girişilen yargı darbesi teşebbüsü bu günü şimdilik hala epey özel kılıyor.
Ama yine bugünü özel kılan bir vesile de 8 yıl önce Tunus’ta Bu Azizi isimli genç seyyar satıcının hükümeti protesto etmek üzere kendisini yakması. Bu hadise sonradan bütün Arap dünyasını etkisi altına alacak ve Arap Baharı olarak isimlendirilecek olan bir Devrim sürecini tetiklemişti.
Bu Devrim süreci, hiç kuşku yok, 1. Dünya Savaşından beri Ortadoğu’da devam etmekte olan ve farklı dönemlerde farklı biçimler alan sömürgeciliğe dayalı düzenin bütün taşlarını yerlerinden oynatmıştı. Bir toplumsal ve siyasi deprem etkisi yapmıştı ve düzenin bütün sütunları sarsılmış bir çoğu devrilmişti. O gün bugün o depremin artçı sarsıntıları, etkileri devam ediyor. Ortalık hala durulmuş değil ve bu gidişle istikrarını buluncaya kadar durulacak da değil.
17 aralık 2010’da tetiklenen Arap Baharı sürecinin 17 Aralık 2013’te Türkiye’de girişilen FETÖ’cü Yargı Darbesiyle alakası sadece ikisinin de aynı güne denk gelmiş olması mıydı?
Veya soruyu şöyle soralım: FETÖ’nün Recep Tayyip Erdoğan’a, ve aslında onunla birlikte yeni bir uyanış ve Bahar havası yakalamış olan Türkiye’ye karşı ele geçirmiş olduğu Yargı gücünü kullanmak suretiyle ayaklanmak için 17 Aralık gününü tercih edişi bir tesadüf müydü?
Doğrusu bunu bilemeyiz. Ama iki vaka arasındaki ilişkiyi bugün aradan geçen üç + beş yılın sonunda çok daha net görebiliyoruz.