ABD gölge etmesin başka ihsan istemez
ABD Başkanı Trump’ın Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile basın toplantısında Arap dünyasından beklentileri üzerine sarfettiği sözler, şimdiye kadar dünyayı hangi anlayışla yönettiklerine dair ifşa...
ABD Başkanı Trump’ın Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile basın toplantısında Arap dünyasından beklentileri üzerine sarfettiği sözler, şimdiye kadar dünyayı hangi anlayışla yönettiklerine dair ifşa edilen sırlar cümlesi gibiydi.
Trump açıkça ABD ile genelde bütün Arap ülkeleri ile ama özellikle Körfez ülkeleri ile aralarındaki ilişkinin dayandığı bütün tezgahı ortaya koyuyordu. Bu kadar açıkça söylenmesi aslında diplomatik bütün teamülleri, üslubu ve ilişkileri de altüst etmiş oluyor.
Trump açıkça haraç istiyor. Suudi Arabistan’ın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bolca parası vardır ve bu parada onlara şimdiye kadar sağlamakta oldukları koruma dolayısıyla hakları var. Bu hakkı talep ediyor Trump.
11 Eylül saldırılarından beri Ortadoğu’da giriştiği operasyonlarda terörle mücadele için 7 trilyon dolar para harcamış, bu da aslında bu ülkeleri korumak için yapılmış. Ama bu ülkeleri hem terörden hem de İran tehdidine karşı korumak için ABD’nin harcadığı bunca paraya karşılık, Arap ülkelerinin büyük servetler üzerine oturduğunu ve bu paraları kendileriyle paylaşmıyor olduğundan söz etti.
Gerçi Trump bu sözleri ilk defa söylüyor değil. Daha Başkan olarak seçilmeden önce de twitter üzerinden veya bazı konuşmalarda çok daha fazlasını söylüyordu. Bir sorumluluk makamına oturduğunda o yenilip yutulması mümkün olmayan fikirlerini yumuşatacağı, aynı fikirde devam etse bile bunu daha nazik bir üslupla ifade edebileceği bekleniyordu. Ancak Trump üslubundan da hiç taviz vermeden aynı fikirlerini aynı şekilde ifade etmeye devam etmiş oldu.
Tabi o kaba üslubuyla ifade ettiği sözler kendi fikirlerinin dobra ifadesi ise de aynı ölçüde doğru değil, tamamen hilafı hakikat. Ne Suudi Arabistan’ın ne de hiçbir Arap ülkesinin ABD himayesine ihtiyacı yok. Ne İran’a karşı ne de başka herhangi bir güce karşı…