AK Parti’deki “kan ve ruh kaybı” nasıl telafi edilebilir?
31 Mart yerel seçim sonuçlarının siyaset sahnesini yeniden şekillendirici bir etkisinin olması kaçınılmazdı. Sonuçlara göre daha ilk günden itibaren herkes ortaya çıkan yeni ve beklenmedik duruma kendince tepkiler...
31 Mart yerel seçim sonuçlarının siyaset sahnesini yeniden şekillendirici bir etkisinin olması kaçınılmazdı. Sonuçlara göre daha ilk günden itibaren herkes ortaya çıkan yeni ve beklenmedik duruma kendince tepkiler vermeye, dersler çıkarmaya başladı. Buna en hızlı tepki veren partilerden biri İYİ Parti oldu. Genel başkan ve kadro değişikliğine gitti. Müsavat Dervişoğlu ile İYİ Parti kendine siyaset sahnesinde nasıl bir rol arayacak, Türkiye için nasıl bir vizyon ve proje üretecek, dahası mevcut kadastroda nasıl bir alan kapatabilecek? Sadece mevcut kadro değişikliği ile hemen anlaşılabilecek veya görülebilecek bir şey değil.
Oy sayısını aslında fazla arttırmadıysa da, katılım oranı dolayısıyla oransal olarak seçimin sürpriz galibi olan CHP’nin genel başkanı Özgür Özel’in seçim sonrası giriştiği yoğun temas trafiği, siyasal alanı belirleme konusunda enteresan bir hiperaktif performans sergiliyor.
Doğrusu siyaset her şeyden önce inisiyatif alarak, donmuş konumları değiştirebilme, tavırları etkileyebilme sanatıdır. Başta kendi konun ve tutumunu değiştirebilmekten geçer tabi. Kendini değiştirmedikçe başkasını değiştiremezsin....