AKPM, vücudunu saran yolsuzluk virüsünü yanlış yerde arıyor

STRASBOURG AKPM’nin 5 gün süren Bahar dönemi toplantıları dün itibariyle sona erdi. Toplantıda komisyonların kararıyla hazırlanan raporlar önce komisyonda son şeklini aldıktan sonra Genel Kurul gündeminde son olarak...

STRASBOURG

AKPM’nin 5 gün süren Bahar dönemi toplantıları dün itibariyle sona erdi. Toplantıda komisyonların kararıyla hazırlanan raporlar önce komisyonda son şeklini aldıktan sonra Genel Kurul gündeminde son olarak görüşülerek oylandı.

İşin bu aşamasında aslında yapılacak çok fazla bir şey olmuyor. Genel Kurul aşamasına gelen raporlar, genellikle raportörün görüşü doğrultusunda son karara bağlanmış oluyor. Komisyon aşamasında da farklı olmuyor işler. Asıl hangi konunun raporlanacağı ve raportörün kim olacağının belirlendiği aşamada aslında sonuca da karar verilmiş oluyor. Bu aşama ise sanıldığı gibi komisyonların illa ki önyargılı olduğu ve kararlarının önceden belli olduğu suçlamasına gerek olmayan bir aşama.

Genellikle komisyonlara üye olanlar bir grup adına hareket ediyorlar ve bir konuya kendileri talip oluyorlar. Kimin hangi konuya talip olduğu tamamen siyasi hınç veya inisiyatifle ilgili bir durum. Bu aşamada pekala daha iyi bir etkinlik ortaya konulduğunda raporlamaların daha nesnel sonuçlanmasına etki edilebilir. Aksi taktirde raporlar genellikle siyasi motivasyonları ve hınçları daha fazla olan marjinal grupların elinde kalıyor. Onlar da Avrupa’da cari olan ideolojik akımlarla yelkenlerini rahatlıkla şişirebiliyorlar.

Belki tek ideoloji değil, ama Türkiye karşıtlığı, Erdoğan karşıtlığı, İslam karşıtlığı şu anda Avrupa’da cari bir ideolojik akım ve AKPM üyelerinin tercihleri arasında bunu güçlü bir biçimde hissetmek mümkün. Türkiye hakkındaki raporlar veya içinde Türkiye’nin de geçtiği raporlarda raportörler Türkiye’de tamamen terör örgütleriyle iltisaklı gruplarla görüşüp raporlarını yazıyorlar. Hangi bağlantılarla bu insanların görüşlerine nasıl bu kadar bağlı kalabiliyor olduklarını aslında ayrıca soruşturmak gerekiyor.

Dün görüşülüp oylanan bir rapor aslında AKPM içindeki raporlama sürecine bulaşan marjinal, ideolojik, öngyargılı takıntılarla yüzleşmek için iyi bir fırsattı. Bağımsız Soruşturma Kurulu (BSK) ilk defa AKPM içinde lobi faaliyetlerine bulaşan yolsuzlukları gündeme getirmiş, onları soruşturacaktı. Rapor bilhassa raporlama süreçlerine etki etmek üzere bazı Meclis üyelerinin raportörler nezdine yaptıkları lobi faaliyetlerinin etik boyutlarına odaklanmış ve rapora etki edecek aşırı samimiyetlerin sakıncalarına dikkat çekmiş.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma Ziya Gökalp’in Türkçülüğü, Cumhuriyetin Türkçülüğü 11 Kasım 2024 | 632 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar