Arap Baharı’nda on yılın bilançosu: Demokrasinin dostları ve düşmanları
Arap Baharı sayesinde çok net bir biçimde görüldü ki, İslam dünyasında demokrasinin asıl düşmanları Müslümanlar veya İslam kültürü veya yerel güçler değil, bilakis bu ülkelere demokrasiyi fazla gören batılılar ve onların bu ülkelerdeki işbirlikçileridir.
Başladığı günün üzerinden on yıl geçmiş olan Arap Baharı birçok ülkede karşı devrimler yoluyla kışa çevrilmiş veya bitirilmeye çalışılmış olsa da, devam eden bir süreç. 17 Aralık 2010 yılında esmeye başlamış olan bir değişim rüzgarı yer yer fırtınalara dönüşerek ve İslam dünyasının her yanını gezerek etkisini sürdürmeye devam ediyor.
Bu değişim sürecinin her ülkede birkaç gün içinde gerçekleşmiş bir devrimle tamamlanması mümkün olmadığı gibi, bir karşı darbeyle onu arkaplanda sevk eden bütün sosyolojik zeminiyle birlikte yok edilebilecek bir şey değil. Aslında bu süreç üzerinden bütün Arap-İslam dünyasındaki sosyolojik ve siyasi durumlar ve değişimler izlenebileceği gibi, bu sürece karşı aldıkları tutumlar ve konumlar dolayısıyla bütün uluslararası güçlerin ve aktörlerin durumları hakkında da çarpıcı tespitler yapılabilir.