Başka türlü bir akademi mümkün

Akademik hayatımızın habitusu hakikate sadakat adına girişilen bir yol değil. Böyle olmadığı için de aynı sadakate sahip insanların dostane bir faaliyetine dönüşemiyor. Birbirini doğrulama veya...

Akademik hayatımızın habitusu hakikate sadakat adına girişilen bir yol değil. Böyle olmadığı için de aynı sadakate sahip insanların dostane bir faaliyetine dönüşemiyor. Birbirini doğrulama veya yanlışlama değil, birbirini görmezden gelme veya daha kötüsü diğer akademisyenlere karşı akademi-dışı kulvarlarda sergileyebileceği her türlü rekabet bu hayatı belirliyor.

Oysa dostluğun arttığı oranda akademik hayattaki verimliliğin de arttığını gösteren sayısız örnekler vardır. Socrates, Platon ve Aristo’nun yaş farklarına ve görüş farklarına rağmen ilişkileri olabildiğince dostane olmuştur. Bu dostanelik sayesinde birbirlerini okumuş, birbirlerini anlatmış ve belki her biri ayrı ayrı günümüze kadar etkileriyle gelmişlerdir. Dikkat edilirse dostlukları her birinin diğerinde fena bulmasını, yok olmasını, eriyip gitmesini gerektirmemiştir. Diyalog dolayısıyla mutlaka her birinin düşünce üretiminde ötekinin izi...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma Ziya Gökalp’in Türkçülüğü, Cumhuriyetin Türkçülüğü 11 Kasım 2024 | 631 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar