Bir dem gelir, Said Halim Paşa’dan dinleriz
Ne kimse muradına ermektedir ne kimse kerevetine çıkmaktadır
Said Halim Paşa’nın Müslüman öznesinin, Prens’inin sosyalistlerin özne tasarımından çok ciddi farkları vardır demiştik. Her şeyden önce tarih anlayışı çok farklı. Müslümanlar ne kadar özne olsalar da toplumsal değişimin yasalarından muaf değiller. Yüzyıllardır maruz kaldıkları bazı zaaflar, buhranlar, saldırılar onları nihayetinde Allah’ın mutlak öznesi olduğu bir tarihe tabi kılıyor.
Bu hale nasıl gelmiş olduğumuzun mutlaka bir değerlendirmesi lazımdır ve bunu yaparken son derece gerçekçi, nesnel ve sağduyulu olmak mümkündür. Hatta ne kadar kötü olursa olsun mevcut durumdan çıkmak için de mutlaka bir yol vardır. Zira her zorlukla beraber bir kolaylık vardır ve bu, Müslüman öznenin kendi failliğini Mutlak İrade’nin varlığıyla tevhid ettiği müthiş bir ufuk ve motivasyon kaynağıdır.
Ancak bu failliğin nihayetinde sorumluluğu kendisine bahşedilmiş imkân ve sınırları kadardır. Tarihe....