“DAEŞ’le savaş”tan üretilen kirli meşruiyet

Ortadoğu, özellikle soğuk savaş yıllarından itibaren kendi halklarını sıkı muhaberat rejimleriyle kontrol altında tutan diktatörlerin Batılı ülkelerle kurdukları yanaşmacı ilişkilerle ayakta...

Ortadoğu, özellikle soğuk savaş yıllarından itibaren kendi halklarını sıkı muhaberat rejimleriyle kontrol altında tutan diktatörlerin Batılı ülkelerle kurdukları yanaşmacı ilişkilerle ayakta kaldıkları bir coğrafya. Söz konusu yanaşmacı ilişkilerin buradaki diktatörler için ödüllerinden birisi, genellikle insan hakları, demokrasi, ifade özgürlüğü gibi konularda katlanılmaz ve üstesinden gelinemeyecek bir baskıdan muaf tutulmaları oluyor.
Bu diktatörler demokrasi ve insan haklarını geliştirmemek için ülkelerinde var olan İslamcı eğilimleri kolaylıkla bahane olarak gösterebiliyorlar ve bu bahaneleri, kendi kendilerine hakem tayin ettikleri Batılı çevreler tarafından kolaylıkla kabul görebiliyor. Ceza sahasında İslamcılarla basit bir temasları, haksız olup olmadıklarına bakılmaksızın, İslamcılar aleyhine bir penaltı kararının verilmesi için yeterli oluyor.
Kimse gerçekten İslamcı bir şiddetin olup olmadığını veya varsa bile İslamcıların bu şiddetin kurbanı mı, nedeni mi olduğunu sormaya gerek duymuyor nasılsa. Dünyada bu İslamofobik duygular ve önyargılar var olduğu sürece Müslümanlar her zaman olağan şüpheli olarak diktatörlerin kendi katliamlarını, insan hakkı ihlallerini, demokrasiyle sorunlarını haklı ve mazur kılmaya devam edecek gibi görünüyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde, Filistin davası 23 Kasım 2024 | 44 Okunma Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar