Entelektüel, cemaat ve ahlak

Entelektüeli tarif etmeye, hele gerçek entelektüelin kim olduğuna hükmetmeye çalışan bütün söylemler kaçınılmaz olarak bir otantisite jargonuna sığınmak durumunda kalıyor.Bu...

Entelektüeli tarif etmeye, hele gerçek entelektüelin kim olduğuna hükmetmeye çalışan bütün söylemler kaçınılmaz olarak bir otantisite jargonuna sığınmak durumunda kalıyor.

Bu sığınakta gerçek entelektüelin kim olduğu, nereden bakılıyorsa, nasıl bir tutum bekleniyorsa ona dair bütün talepleri içeren bir kahraman tipini işaret ediyor. Doğal olarak böyle bir tiplemenin bütün göndermeleri bugünün sıradan entelektüelini tamamen analiz dışı bırakan, meşruiyetini bütünüyle yok eden söylemsel bir baskı üretiyor.

Bugün entelektüeli veya başka herhangi bir figürü bir Mesih olarak, bir kahraman olarak kuran ideolojinin kendisi zaten yeterince sorunlu.

Bir gün entelektüel veya herhangi bir kahraman figürü hayatımıza sökün ettiğinde düzelecek olan nedir?

İnsanlar bütün sahihlik şartlarını yerine getirmiş bir kahramanı –veya buradaki örneğimizde entelektüeli- gördüklerinde onu çocuklarını tanır gibi tanırlar mı?

Tanırlarsa ona hemen inanıp bağlanırlar mı?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma Ziya Gökalp’in Türkçülüğü, Cumhuriyetin Türkçülüğü 11 Kasım 2024 | 632 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar