Fransa’dan Siirt’e, küreselleşen terörün farklı yüzleri
DAEŞ terör örgütü Fransa'nın Nice kentinde gerçekleştirdiği terör eylemi ile bir kez daha onlarca masum insanın hayatını kaybetmesine, yüzlerce insanın da yaralanmasına sebep oldu. Fransa bu yıl...
DAEŞ terör örgütü Fransa'nın Nice kentinde gerçekleştirdiği terör eylemi ile bir kez daha onlarca masum insanın hayatını kaybetmesine, yüzlerce insanın da yaralanmasına sebep oldu. Fransa bu yıl içerisinde ikinci kez bu çapta büyük bir terör saldırısıyla karşılaştı. Daha geçtiğimiz ay Brüksel'de de bir terör saldırısı gerçekleştirilmişti. İstanbul'da ve Ankara'da Mayıs-Haziran aylarında ve öncesinde gerçekleştirilen terör eylemlerini de hatırlayalım.
Ramazan ayının son günlerinde S. Arabistan'da, üstelik ibadet eden masum, silahsız insanlar arasında gerçekleştirilen terör saldırısı aslında meseleyi bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortaya koydu: Terör tehdidi bugün endişe verici biçimde küreselleşmiştir ve etnik ya da dinsel bir vasfı da yoktur. Meselenin herhangi bir din ya da etnisite bağlamında değil bir olgu olarak tartışılması ve tavrın buna göre alınması gerekiyor.
Terörizmle mücadele her şeyden önce bir ilkeler ve bir hayata bakış meselesidir. İlkelerden şu veya bu nedenle taviz verildiğinde, iki yüzlü politikalar takip edildiğinde bu mücadelenin başarıya ulaşması zorlaşmakta hatta kırılganlığı fazla olan, başarısız devletlerin sayısının da fazla olduğu Afrika gibi bölgelerde terör kurumsallaşmakta, sıradanlaşmaktadır.
Afrika'dan Güney Asya'ya birçok coğrafyada terör eylemleri gerçekleştiriliyor ve bir yanıyla terör rutinleşiyorken terörün yarattığı psikoloji, tedirginliğin çok ötesinde bir tepkiselliği, zaman zaman ırkçılığa ve faşizme varan söylem ve uygulamaları beraberinde getiriyor.