Gazze’de asıl hesabı ıskalamamak lazım
Gazze’deki soykırımcı İsrail’in katliamları 164. gününde, Ramazan ayında bile, yani, hem bugün yaşayan bütün Müslümanların hem de tarihte yaşamış bütün müminlerin bir tarihte...
Gazze’deki soykırımcı İsrail’in katliamları 164. gününde, Ramazan ayında bile, yani, hem bugün yaşayan bütün Müslümanların hem de tarihte yaşamış bütün müminlerin bir tarihte birleştikleri Ramazan ayının manevi ikliminde bile hız kesmeden devam ediyor. İsrail savaş kabinesinin son toplantısından şu veya bu nedenle soykırıma ara vermek bir yana, Kuzey’den sürülen Gazze halkına, sığınıp toplandığı Refah’ta bile saldırılması konuşuluyor. Konuşulan şey zaten yapılıyor, yapıldı da. Aylardır bir de açlık silahıyla vurulan halk, kendilerine zar zor ulaştırılan yardımları alabilmek için toplandıkları yardım noktalarında toplu halde İsrail bombalarına ve yaylım ateşlerine hedef oluyor. Her seferinde onlarca kişi en korkunç şekilde hayatını kaybediyor.
Bu manzaranın dünyanın her tarafından maalesef artık bir normal gibi kanıksanmış üç yönü var: İsrail’in ölçüsüz, durdurulamayan saldırganlığı, İsrail’in bu insanlık suçlarına pişkince mazeretli veya mazeretsiz ama sınırsızca destek çıkan muktedirler ve bu katliamlara en yüksek perdeden sesini çıkarsa bile fiilen hiçbir şey yapmayan, yapamayanlar.
Dünyanın her...