Hani bunlar sığınmacıların gönderilmesini istiyorlardı?
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yasin Aktay'ın bugünkü (09.05.2022)''Hani bunlar sığınmacıların gönderilmesini istiyorlardı?'' başlıklı yazısı.
Sığınmacılar konusunda artık “meselenin sığınmacılar meselesi değil başka bir şey” olduğuna dair tablo giderek daha fazla netleşiyor. Konu giderek Türkiye’ye karşı bir operasyonun bütün işaretlerini ortaya koyuyor.
Türkiye 10 yıldır bütün dünyaya övünç kaynağı ve örnek olacak bir göç politikası yürütüyor. Bu politika dünya göç politikaları tarihinde model sayılacak bir referans oluşturmuş, üstelik bu halkla devletin yine model oluşturacak bir ortak katılımıyla yürütülmüştür. Bununla birlikte sığınmacılığı teşvik gibi bir politikası olmamıştır, olamaz da zaten.
Adı üstünde sığınmacı kendisini vatanından, evinden, yurdundan sevdiklerinden, atmosferinden koparan şartların can kovalamasıyla can havliyle sığınmaya gelir. O yüzden sığınmacılık bir insan hakkıdır, esasen üzerinde hiçbir tartışma olmaması da bir insani seviye meselesidir. Türkiye’nin halkıyla milletiyle üstünlüğü bu temel insan hakkı konusunda başka ülkelere, bilhassa Avrupa’ya dahi bir fark atacak bir tutum ortaya koymuş olmasıdır.
SIĞINMACILIK TALEP EDİLMEZ, BAŞA GELİR
Başa geldiğinde ortaya koyduğunuz tutum konusunda aslında bütün dünyada bir tartışma olmaması için genel ilkeler belirlenmiştir. Ne yazık ki, bu temel ilkeler popülist siyasetin önünde hiçbir ahlaki sınırın olmadığı yerlerde unutulur ve cahilce tutum ve görüşler popülist bir şehvetin iştahıyla normal görüşler olarak sunulur hatta başka görüşleri bastırmaya kalkışır. Normal olan yadırganmaya hatta suçlanmaya başlanır.
Sığınmacılara kapıyı açmak bir tercih değil, başa gelmiş bir afetin karşılanmasıdır, ama bu afetin elbette bir yönetimi vardır.