Hollanda meclisi ve hükümetinin tarihe bakış farkı
üç gün önce Hollanda Parlamentosu, 1915 olaylarını “soykırım” olarak kabul eden tasarıyı gündemine alarak kabul etti. Böylece bir süredir Türkiye’ye karşı her yıl ABD ve AB ülkelerinde...
üç gün önce Hollanda Parlamentosu, 1915 olaylarını “soykırım” olarak kabul eden tasarıyı gündemine alarak kabul etti. Böylece bir süredir Türkiye’ye karşı her yıl ABD ve AB ülkelerinde açılan soykırım kartını Hollanda kendi Meclisi üzerinden bu yıl açan ilk ülke olmuş oldu.
Hollanda bu kartı bu sefer “Meclisi” üzerinden açmış oldu diyoruz, çünkü Hollanda meclisinin 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını destekleyen bu kararını Hollanda hükümeti bağlayıcı kabul etmeyeceğini önceden de duyurmuştu.
Oylama esnasında hükümet “soykırım kavramının kullanılması” konusunda hazırlattığı tavsiye raporunda aslında bu karar tasarısının meclisin gündemine gelmesinin çarpık mantığı, üslubu ve tarzıyla ilgili olarak söylenmesi gereken bir çok şeyi söylüyordu. Aklı ve izanı başında hiçbir milletvekilinin bu raporu dikkate aldığı taktirde 1915 yılında, yani bundan 103 sene önce olmuş olayları, bugün parlamento gündeminde karara bağlama cüretkarlığı göstermez.
Hollanda Dışişleri Bakanı Vekili Sigrid Kaag bu rapora dayanarak oylama öncesi komisyonda yaptığı konuşmada, Hollanda hükümetinin ancak, “BM tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman” soykırımdan bahsedebileceği uyarısında bulundu.
Kaag, göre Ermenistan ve Türkiye arasında bir sorun olarak nitelediği 1915 yılına ait olaylarla ilgili olarak tek taraflı bir karara varmaktan kaçınılması gerektiğini söyleyerek kendi milletvekillerini itidale davet etti.
Bir soykırım kararının verilmesi veya tanınması hususunda Hollanda hükümetinin ancak uluslararası mahkemelerin hükümlerine, BM’nin bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçlarının yönlendirici olabileceğini de ifade eden Kaag, böylece Hollanda hükümetinin Hollanda meclisinin (Türklerin kurduğu partinin 3 milletvekili dışındaki) neredeyse tamamının ittifak ettiği bir kararın akıl ve izandan uzak olduğunu itiraf etmiş olduğunu söyleyebiliriz.