“Hür tefekkürün kaleleri” düşmesin diye…

Dergileri, “hür tefekkürün kalesi” diye tasvir etmişti merhum Cemil Meriç, diğer yayın türleri olarak kitap ve gazete ile karşılaştırarak. Ona göre “kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz” kalıyordu....

Dergileri, “hür tefekkürün kalesi” diye tasvir etmişti merhum Cemil Meriç, diğer yayın türleri olarak kitap ve gazete ile karşılaştırarak. Ona göre “kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz” kalıyordu. Kitap, smokin giyen heyecan, mumyalanan tefekkür gibi. Kitap zamanın dışındadır, gazete ise ânın kendisi. Kitap, beraber yaşar, sizinle, beraber büyür. Gazete, okununca biter. Dergi ise belki serseri ama taze ve sıcak bir tefekkür. Kitap çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi bir zekalar topluluğunun. Bir neslin vasiyetnamesidir dergi; vasiyetnamesi, daha doğrusu mesajı. Kapanan dergi, kaybedilen bir savaş, hezimet veya intihar.

Bu yayın türlerinin ruhu, mahiyeti ve işlevi hakkında muhtemelen yapılmış en güzel tasvirler bunlar. Ne kadar güzel ifade ediyor, ne kadar güzel yansıtıyor hallerini. “Hazin bir kaderi dergilerin” diyor, bizde. “Çoğu bir mevsim yaşar, çiçekler gibi. En talihli olanları bir nesle seslenir. Eski...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma Ziya Gökalp’in Türkçülüğü, Cumhuriyetin Türkçülüğü 11 Kasım 2024 | 631 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar