İslâm Zirvesi’nin anlamı ve neticesi
“Her zorlukla beraber, mutlaka bir kolaylık vardır”İsrail’in bu sefer ABD’nin açık himayesi ve yönlendirmesiyle Kudüs’e ve Filistinlilere karşı işlediği cürümlere karşı İslam...
“Her zorlukla beraber, mutlaka bir kolaylık vardır”
İsrail’in bu sefer ABD’nin açık himayesi ve yönlendirmesiyle Kudüs’e ve Filistinlilere karşı işlediği cürümlere karşı İslam dünyasında Türkiye’nin dışındaki bütün İslam aleminde göze çarpan tuhaf sessizlik ve lakaytlık İslam İşbirliği Zirvesi’nin toplanmasıyla ve yayınladığı güçlü bildiriylebozulmuş oldu.
Malum, İslam ülkelerinin birçoğunun kuruluşları itibariyle İsrail’e karşı var olan tuhaf borçluluk veya bağımlılık durumları onların seslerini yükseltmelerini engelliyor. Bırakınız ses yükseltmeyi, son zamanlarda birçok İslam ülkesi İsrail ile ilişkilerini normalleştirme yarışına girmiş durumda. Şimdiye kadar ele güne anlatılan asıl kurucu ilkelerden apaçık bir sapma görüntüsü oluşturduğu için bu normalleştirme bilhassa kendi halklarına karşı ciddi bir meşruiyet sorunu yaratıyor.
“Normalleştirme” kavramı literatürde Filistin davasını, Kudüs’le birlikte satmakla, ona ihanet etmekle aynı anlama geliyor. O yüzden normalleştirme sürecine girmek isteyen ülkeler üzerinde büyük bir kamuoyu baskısı var.
Buna rağmen, normalleştirme arayışındaki ülkelerin üzerinde belli ki daha büyük bir baskı var ki, kendi halklarıyla bu kadar açık bir biçimde karşı karşıya kalmayı göze alabiliyorlar.
İslam ülkelerinin tamamının kırmızı çizgisi olan Kudüs, İİT’nin bile oluşum sebebi olan Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi ve bütün İbrahimî dinlerin mukaddes şehri Kudüs… hani ona dokunulduğunda bizzat Siyonistlerin bütün Müslümanların ordulara dönüşüp üzerlerine yürüyeceklerinden korktukları Kudüs..