Kadir Gecesi’nin unutturulmuş olmasındaki hikmet

Kadir gecesi Türkiye’de genellikle Ramazan’ın 27. gününe, hatta gecesine sabitlenmiş bir özel zaman. “Türkiye’de” diyoruz, çünkü başka yerlerde Kadir gecesinin Ramazan’ın 27. günü...

Kadir gecesi Türkiye’de genellikle Ramazan’ın 27. gününe, hatta gecesine sabitlenmiş bir özel zaman. “Türkiye’de” diyoruz, çünkü başka yerlerde Kadir gecesinin Ramazan’ın 27. günü olması sadece kuvvetli bir ihtimal ama bir kesinliği yok. Ramazan’ın son on gününde olması bile yine kuvvetle ihtimal. Ramazan’ın son on günü dışındaki herhangi bir günde olma ihtimali de yok değil. Aslında bir belirsiz zamandır Kadir gecesi, o yüzden aranan bir zaman olma keyfiyeti var Kadir gecesinin.

İçinde Kur’an’ın nazil olduğu bildirilen, bu yüzden bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde duaların daha fazla icabet gördüğü de bildirilmiş olduğu için o geceye herkes apayrı bir önem veriyor, o gece ibadetler, dualar daha fazla artırılıyor. Bütün ay oruç tutmayanlar o gün özel olarak oruç tutuyor, insanların çoğu zekatlarını, sadakalarını o güne saklıyorlar.

Zamanı belirsiz olsa da bazı tercih edilen rivayetler dolayısıyla Ramazan’ın son on günü içinde olma ihtimali daha yüksek sayıldığından, aramaların son on günde yoğunlaşması tavsiye edilir. O zamanı bu on günde yakalamaya çalışmak evladır. O gece aslında yılın herhangi bir gecesi, ama Allah Resulü onun Ramazan’ın son on günü içinde olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu buyurmuş. O yüzden kendileri Ramazan’ın son on gününü genellikle itikafa çekilerek o geceyi ibadet halinde karşılamaya çalışmış.

Düşünün, Allah’ın Peygamberi bile o mübarek gece konusunda kesin bir bilgi sahibi kılınmamış... (makbul rivayetlere göre Resulullah’a (s) bu zaman unutturulmuş). Bunun hikmeti üzerinde tabii ki çok çok durmak gerekiyor. Bu kadar önemli bir zaman Allah Resulüne nasıl ve neden unutturulmuş olabilir? Bir zamanın hasreti içinde bırakılmak. Bin aydan daha hayırlı bir gecenin bütün bir yıla gizlenmiş olması ve onu aramak durumunda olmak...

Biliyoruz ki, Resulullah’a böyle önemli bir zamanın unutturulmuş olması onunla ilgili bilgiyi veya durumu eksik kılmıyor. Bilakis onun unutturulmuş olması yüce Allah’ın bu zamanın tabiatı için takdir etmiş olduğu bir hikmet. Müslüman sürekli bir arayış içinde olacak. Buldum diyerek bir noktada durmayacak. Aramanın kendisi bizatihi değerli bir şey.

Aslında Müslüman olmanın bir defada kotarılan bir imkan, bir rütbe, bir hak ve kazanım olmadığı, bunu sürekli hak etmenin gerekliliğine dair müthiş bir uyarı bu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma Ziya Gökalp’in Türkçülüğü, Cumhuriyetin Türkçülüğü 11 Kasım 2024 | 632 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar