Kaşıkçı’yı öldüren dünya
Herşeyden önce Kaşıkçı cinayeti sadece Kaşıkçı’nın ölümüyle sonuçlanmış bir hadise değildir. Her gün onun gibi haksızca, zalimce, acımasızca katledilen, susturulan, rehin alınan, işkence gören yüzbinlerce insanın durumunu ifşa eden bir cinayettir.
Dün Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda vahşi bir biçimde katledilişinin 2. yıldönümüydü. Kendine yeni bir hayat kurmak için nişanlısı Hatice Cengiz ile birlikte geçtiği kapı onun bu hayattan çıkış ve ebedi hayatına giriş kapısı oldu. O kapının ardında sadece on dakika içinde kendisini Nemrut ve Firavun gibi istediğini öldürüp istediğini yaşatabilecek güç yanılsamasına kapılmış kibirli bir irade tarafından hayatına son verildi.
Aradan geçen 2 yılın sonunda aslında olayla ilgili cevaplanmamış veya cevaplanamayacak hiçbir soru kalmamış durumda. Olayın neden işlendiği, o kapının ardından ne olup bittiği, kimin hangi amaçla Türkiye’ye geldiği, olayın önceden kararlaştırılıp bütün ayrıntılarıyla planlanmış ve uygulanmış olduğu. Bu konular eldeki verilerle yeterince aydınlatılmış durumda.