Kürtlere musallat olan Kemalizm Döngüsü
HDP'li siyasetçiler oylarına gözlerini diktikleri Nişantaşı solu ile teşriki mesaileri, halvetleri geliştikçe içlerindeki Kemalist Baasçılık coşmaya, fışkırmaya başlamış....
HDP'li siyasetçiler oylarına gözlerini diktikleri Nişantaşı solu ile teşriki mesaileri, halvetleri geliştikçe içlerindeki Kemalist Baasçılık coşmaya, fışkırmaya başlamış. İçlerindeki Kemalist Baasçılığı bastırmaya da ihtiyaç duymuyorlar artık. Bastırılamayan Kemalist söylem ve duygular, dillerine birer gaf olarak dökülüyor o yüzden.
Türk Kemalizmi Türkiye'de İslam'a ve Müslümanlara neyi reva gördüyse, HDP daha fazlasını istiyor şimdi. Üstelik bunun sadece oy için bir tür Nişantaşı popülizminden ibaret olduğunu da hiç sanmıyorum. İçlerinde olanı döküyorlar, çünkü döktürürken zevkten dört köşe oluyorlar.
DİYANETTEN ALIP CEMEVİNE VERMEK
Baksanıza HDP'nin seçim beyannamesi sunuşunda eş başkanlar yanyana durmuş kendilerine göre yılışık yılışık paslaşırken hiç de zorlanıyor gibi bir halleri yok. Büyük bir iştahla eş başkanlardan kadın olanı, Figen Yüksekdağ “Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılarak devletin din ve inanç alanından elini çekmesi sağlanacak” derken salonda bir alkış kopuyor. Eşbaşkanlardan Demirtaş olanı da bu alkışa bütün yılışıklığıyla katılarak soruyor “ Diyanet İşleri Başkanının makam aracını ne yapacağız o zaman?”. Yüksekdağ da aynı yılışık makamdan alarak ve hiç istifini bozmadan “Cemevine bağışlayacağız” diye cevap veriyor ve salondan bir alkış daha alıyor.