Nasibimize düşen kitaplar
Daha önce kitap tavsiyesiyle ilgili bir prensibimden bahsetmiştim. Hiçbir zaman herkese aynı kitabı tavsiye etmem. Hangi kitabın kimde nasıl bir tesir bırakacağını kestirmeniz kolay değildir...
Beni çok etkilemiş bir kitabın herkesi aynı şekilde etkilemesi kaçınılmaz değildir. Bende çok güzel etkilere yol açan bir kitabın kimleri nasıl bir onulmaz maceraya sevk edeceğini bilemezsiniz.
Elbette okumak lazım, ancak kimin hangi kitabı okuyacağı büyük ölçüde kendi durumuyla muvafık olmalıdır. Bir gazete köşesinden herkese ilaç bir kitap tavsiyesinin sağlıklı bir yol olduğunu düşünmüyorum. Ancak okuduklarımızı paylaşmamız, okuduklarımız üzerine de düşünmemiz ve tartışmamız da düşüncenin gelişimi, derinleşmesi ve zenginleşmesi açısından kaçınılmaz bir şey.
Türkiye’de kitap üzerine yeterli bir tartışma ve paylaşım ortamı olduğunu düşünmüyorum. Oysa zannedildiğinin aksine çok iyi bir üretim var. Giderek artmış olan üniversitelerimizde sayıları hızla artan akademisyen ve araştırmacılar bana göre çok sayıda iyi eserler ortaya koyuyorlar.