Şehitler kervanının yeni yıldızları

Bütün dünyanın Hamas-İsrail arasındaki esir takasını, bu takas esnasında İsrail’in pespayeliğini ve buna karşılık Hamas’ın muhteşem organizasyon yeteneğini izlemek üzere ekranlara kilitlendiği bir anda Ebu Ubeyde ’nin bir konuşma yapmasının beklendiği duyuruldu. Esir takasındaki karşılaşma savaşın ayrı bir sahnesi gibiydi gerçekten. Kassam Tugayları tarafında bütün ayrıntıların düşünüldüğü ve her ayrıntıda ayrı bir mesajın, simgeselliğin büyük bir sanat çizgisi gibi yüklendiği bir program gibi,

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Bütün dünyanın Hamas-İsrail arasındaki esir takasını, bu takas esnasında İsrail’in pespayeliğini ve buna karşılık Hamas’ın muhteşem organizasyon yeteneğini izlemek üzere ekranlara kilitlendiği bir anda Ebu Ubeyde’nin bir konuşma yapmasının beklendiği duyuruldu. Esir takasındaki karşılaşma savaşın ayrı bir sahnesi gibiydi gerçekten. Kassam Tugayları tarafında bütün ayrıntıların düşünüldüğü ve her ayrıntıda ayrı bir mesajın, simgeselliğin büyük bir sanat çizgisi gibi yüklendiği bir program gibi, ateşkes sonrası yeni bir karşılaşma gibi.

Bu karşılaşmada da 471 gün destansı bir direniş sergileyen ve Siyonist işgalci güçlere olabildiğince sınırlı imkanlarıyla kök söktüren Hamas’ın bariz üstünlüğünü bütün dünya izliyordu. Kassam Tugayları bütün asaletleriyle, disiplinleri ve insani yaklaşımlarıyla İsrail’i evire çevire ezerek dövüyor gibi. Hele İsrailli kadın askerin enkazın arasından yürütülerek ve Şehid Yahya Sinvar’ın evinin önündeki platforma çıkarılması en değme sinema filmlerinde kotarılamayacak estetikte bir sahne. Esirlerin tamamına ne kadar iyi davranılmış olduğunun da bütün dünyanın gözünün içine sokulduğu bu muhteşem gösteri başlı başına ayrı bir zafer. Tam bu zafer anında Ebu Ubeyde’nin açıklamasının sadece bu sahnenin tadını çıkaran bir konuşma olacağı beklenebilirdi.

Oysa Ebu Ubeyde her zamankinden farklı olarak ekranın sol üst köşesinde çoğu daha önce bilinmeyen 7 portrenin yerleştirildiği bir dekorla çıktı. Ardından yaptığı konuşmayla Kassam Tugayları’nın en etkili ve gizemli ismi, beyni Muhammed el-Dayf’ın şehitler kervanına katılmış olduğunu duyurdu. Ardından onun yardımcısı Mervan İsa, sonra komuta kademesindeki diğer 5 ismin daha şehadet haberini verdi.

Hangi ara şehit oldu, hani ateşkes vardı diye bir anlık tereddütten sonra, tabii ki bunların çok önceden farklı yer ve zamanlarda şehit oldukları anlaşıldı. Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’den beri yürüttüğü bu müstesna savaştaki komutanın muhteşem başka bir örneğiyle daha karşı karşıyayız. Meğer Siyonist gücün baştan itibaren hedef aldığı bütün bu isimler şehit oldukları halde aylardır biz hiçbir şey olmamış gibi, hatta her geçen gün daha da güçlenen, hırslanan ve sahada etkili olan bir direniş görüyormuşuz.

Bu haberin bugün bu zamanlamayla verilmiş olması bile başlı başına her şeyin kontrol altında olduğunu ve Hamas’ın bütün organizasyon kapasitesini en iyi şekilde sergilediğini gösteriyor. En önde gelen lider tabakası şehit olsa bile dağılmamış, yıkılmamış ve çözülmemiş, bilakis kalan her birim hiçbir şey olmamış gibi eylemlerine daha bir azimle, kararlılıkla, hatta belki ilave motivasyonla devam etmiş.

Kassam Tugayları’nın giderek her köşede, her yerde karşılarına çıkıp bir kâbus gibi çöktüğü emsalsiz bir savaş yaşandı. Bu durum İsrail medyasına da, Blinken’ın açıklamalarına da yansımıştı. Hamas her yerden, her köşeden karşılarına çıkıyordu ve öldürdükleri Hamas militanları kadar yenileri doğuyordu. Üstelik Yahya Sinvar’ın şehid oluşunun her anı muhteşem bir destanın ayrıntılarını ortaya koyarak İsrail’e hayatta oluşundan çok daha büyük bir silaha dönüştü. Hamas mücahitleri arasında Yahya Sinvar’ın şehadetine üzülmek bir yana ona layık olma, onun yolunda gitme yolunda çok güçlü bir motivasyon kaynağı oldu.

Aynı şey Ebu Ubeyde’nin dün ilan ettiği 7 şehidin durumu için de söz konusu. Bu şehadetlerde en önemli boyut, bu Cihad hareketinde hiç kimsenin bir lider olarak istisna olmadığı, lider kadrosunun tamamının sahada olduğu ve hiç kimsenin kendi kanını diğerlerinden daha değerli saymadığı.

Ebu Ubeyde’in Dayf’ın ve diğer komutanların şehadet haberini verdiğinde söylediği şey kuru bir edebiyat değil: “30 yılı aşkın bir süredir mücadele eden Muhammed Dayf’ın, Kassam’ın en sağlam direği ve stratejisti Mervan İsa’nın yatağında ölmeleri ne kadar acı olurdu? Ömrünü cihada adamış olan bu yiğitlerin, direnişle dolu hayatlarının şehadetle taçlanması en yakışan sondu. Onlar, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar ve Allah Teâlâ da bu sadakatlerini şehadetle ödüllendirdi. O yiğitler, her anlarını Allah yolunda cihada adadılar. Ve o yiğitler, Aksa Tufanı’nda düşmanı kalbinden vurdular.»

Tabii bu şehadetlerde ikinci en önemli boyut, Hamas’ın lider merkezli bir hareket olmadığının gösterilmesi. Bu liderlerin her biri bir yıldız gibi yol gösteriyor, motive ediyor ama zaten şehadetleriyle birlikte yapacaklarının en fazlasını yaparak geride kalanları da birer lider haline getiriyorlar. Bugün Kassam Tugayları’nın içinde liderlik yapabilecek, liderlikte aynı performansı gösterecek binler yetişmiş durumda. O yüzden bu sembol isimlerin şehitliği İsrail için bir müjde değil, bir kara haberdir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şehitler kervanının yeni yıldızları 01 Şubat 2025 | 50 Okunma Aksa Tufanı’nın bir dalgası da Sudan’da 29 Ocak 2025 | 610 Okunma Gazze’de, Suriye’de ve Afganistan’da savaşın kazanılma anı 27 Ocak 2025 | 238 Okunma Ümit Özdağ ne yapmış? 25 Ocak 2025 | 1.694 Okunma Ebu Ubeyde ne dediyse o... 22 Ocak 2025 | 611 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar