Şehri yönetmeye talip olanlara farkındalık soruları
Şehirlerimizin kimin tarafından ve nasıl yönetileceği üzerine gitmekte olduğumuz seçimler küresel ölçekte sınandığımız, tam da şehirleri var eden temel sorularla küresel ve ulusal ölçekte...
Şehirlerimizin kimin tarafından ve nasıl yönetileceği üzerine gitmekte olduğumuz seçimler küresel ölçekte sınandığımız, tam da şehirleri var eden temel sorularla küresel ve ulusal ölçekte sınandığımız olayların gölgesinde cereyan ediyor. Dünyanın tek özgür şehri Gazze’nin maruz kaldığı soykırım, bizde özgürce yaşanacak şehirlerin ortaya çıkmasına bir alan bırakacak mı mesela? Kendisine gelen müjdeciyi-uyarıcıyı hunharca katledenleri koruyan, kollayan şehirler, içlerinde sadece beyinsizlere dokunmayacak felaketleri nasıl önleyebilir? Kendinden zayıflara tahammül etmeyen, şehrin yaşadığı konforun gölgesine sığınarak var kalmaya çalışanları kovalayan şehirler nasıl bir felaket hazırlıyor hepimize? Bütün bu sorular bugün bu şehirleri yönetmeye talip olanların gündeminde bir yer tutuyor mu? Talip oldukları görevlerle nasıl bir sorumluluğu üstlendiklerinin farkında mıdırlar acaba? Bütün mesele bu.
Tarih boyunca büyük medeniyet kurmuş olanların hiçbiri yola büyük medeniyet kurmak üzere çıkmamıştır diyesim var. Diyesim var diyorum, çünkü bir hüküm ifadesiyle cümleyi bitirmek büyük bir genelleme olur ve yanlışlanması, hatta test edilmesi pek mümkün olmayan bir genelleme...