“Suriye’nin tamamı bir zindandan çıkmış gibi”
https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/tracHâfız Esed, 1970’de Baas Partisi içinde bir darbe tertip ederek Suriye’de iktidara tek başına el koyduktan sonra, ülkenin Sünnî çoğunluğu içinden...
Hâfız Esed, 1970’de Baas Partisi içinde bir darbe tertip ederek Suriye’de iktidara tek başına el koyduktan sonra, ülkenin Sünnî çoğunluğu içinden bazı isimleri devşirip gücünü pekiştirdi. Esed, Nusayrî azınlığa mensup bir subay olarak Suriye gibi bir ülkeyi yönetmenin tek yolunun Sünnîlerle işbirliğinden geçtiğini fark etmiş; buna mukabil, bazı Sünnîler de yeni rejimin imkânlarından faydalanabilmek için Baas’la masaya oturmaları gerektiğini görmüştü. Böylece, Suriye’nin sonraki on yıllarına damgasını vuran stratejik bir ittifak meydan geldi.
Suriye’nin yakın tarihini şöyle üstünkörü okuyanlar bile, rejimin çatısı altında görev alan şu Sünnî isimleri mutlaka hatırlayacaklardır:
1972’den 2004’e kadar savunma bakanlığı vazifesini yürüten Mustafa Abdulkâdir Talas (1932-2017). Humus’un önde gelen ailelerinden birine mensup olan Talas, Hama Katliamı (1982) da dâhil olmak üzere, Suriye’de Sünnîlere yönelik bütün kıyımlarda etkin rol oynadı.
1984’ten 2005’e kadar cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapan Abdulhalîm Haddâm (1932-2020). Banyaslı bir aileden gelen Haddâm, cumhurbaşkanı yardımcısıyken aynı zamanda Lübnan’da devam etmekte olan Suriye işgaline nezaretten de sorumluydu.
1984’ten 2006’ya kadar dışişleri bakanlığı, 2006-2014 arasında da cumhurbaşkanı yardımcılığı yapan Fâruk el-Şara (d. 1938). Der’alı olan el-Şara, Suriye’nin İsrail’le müzakere süreçlerinde rol oynamış, Madrid Barış Konferansı’na (1991) katılarak konuşma yapmıştı.