Tarihin soluklandığı yer: Umman
MUSKAT Dünyada ne olursa olsun kendi müstakil tarihi içinde, kendine has hayat temposu ve dünyalık gaileleriyle yaşayan toprak parçalarından birisi Umman. Altı Körfez ülkesinde biri ama bu ülkelerin her birinden farklı....
MUSKAT
Dünyada ne olursa olsun kendi müstakil tarihi içinde, kendine has hayat temposu ve dünyalık gaileleriyle yaşayan toprak parçalarından birisi Umman. Altı Körfez ülkesinde biri ama bu ülkelerin her birinden farklı. Gerçi Körfez ülkelerinin hangisi diğerinin aynısıdır ki, diyebilirsiniz. Aslında son zamanlarda Üç Körfez ülkesinin birine karşı kurdukları ittifakla en azından üçünün aynı veya çok ortak özelliklere sahip oldukları düşünülebilir, ama doğrusu bu ittifakta yer alan her ülkenin de kendine has özellikleri çok.
Yine de hepsinde geçerli olan ve en güçlü haliyle yaşanan bir kabile-ilişkileri ve kültürünün üstüne dünyanın en gelişmiş modern-postmodern tüketim alışkanlıklarının üst üste garip bir kültürel alaşım oluşturmasıyla hepsi daha da birbirine benziyor.
Umman ise bu gelişmede de kendine has çizgisini korumaya devam ediyor. Siyasetin geleneksel kabile dengelerini gözeterek, onların üzerinde şekillenmesi bakımından diğer bütün Körfez ülkelerinden daha eski, daha geleneksel. Bu da ona çevresinde olup biten gelişmelere karşı daha temkinli ve daha olgun düşünmeye ve yaklaşmaya sevk ediyor. Üç Körfez ülkesinin Katar’a karşı Mısır’la birlikte oluşturdukları cepheye davet edildiğinde bunu tereddütsüz reddetti ve böylece kendine has çizgisini korudu. Bugün tarafları uzlaştırıp yaklaştırma ve Körfez’de istikrarı temin etme konusunda bu tutumu Kuveyt’inkiyle birlikte bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Ülkeyi 1970’ten beri yönetmekte olan Sultan Kabus, varlığıyla ülkedeki geleneksel istikrar kültürünün hem sonucu hem de bunu bugün temin eden bir güç.1996 yılında Sultan’ın yayınladığı Sultanlık Kararnamesiyle anayasa yerine geçen Temel Yasa ilan edilmiş, ve böylece Devlet Konseyi ve Şura Meclisi’nden oluşan oluşan iki kanatlı Meclis yapısıyla Meşruti bir Monarşiye geçilmiş oldu. Bu yasa aynı zamanda Sultan Kabus’tan sonraki başkanın seçim usullerini de belirliyor.
Umman Arap Baharı sürecinde de herkesten çok farklı bir tutum sergiledi. Dalgalar kıyılarına vurduğunda, Sultan Kabus halkın taleplerini büyük bir itinayla dinleyip gereğini yerine getirme konusunda alabildiğine soğukkanlı ve empatik bir tutum takınmış. Bu noktada halkın taleplerini dinleyip karşılama konusunda bazı Türk işadamları tarafından abartılı bile bulunabiliyormuş. Bir otoyolu inşaatında kendi evinin arazisinden geçen yol için hakkından vazgeçmek istemeyen bir vatandaşın rızasının alınması için harcanan uzun zaman Türk şirketi için epeyce pahalıya mal olmuş. Bu, Umman Krallığının kendi vatandaşıyla ilişkisine dair önemli bir gösterge olarak naklediliyor.