Tekelcilik ve çoğulculuk arasında din piyasası: Hangisi Türkiye modeli?

Türkiye’de İslam’ın bütün Müslümanlar için daha sahih veya daha başarılı bir model oluşturma keyfiyeti nedir? Konuya bodoslama dalan bir soru bu, farkındayım. Üstelik “sahih” olmak ile...

Türkiye’de İslam’ın bütün Müslümanlar için daha sahih veya daha başarılı bir model oluşturma keyfiyeti nedir?

Konuya bodoslama dalan bir soru bu, farkındayım. Üstelik “sahih” olmak ile “başarılı” olmak arasında her zaman zorunlu bir ilişki de yoktur. Sahih bir İslam anlayışının her zaman kitleleri ikna etme imkânı olmayabilir, kitleler sosyolojik şartlarına göre hakikatli bir mesajı dinlemeye açık olmayabilir, hatta kendilerini kapatmış olabilirler.

Sahih inancın sosyolojik şartlara da tekabül eden gel-gitleri vardır. Sıkıntı zamanlarında insanların dine açıklığı artar, bolluk zamanlarında hazlar ve dünyevi ilgiler insanı dinden de uzaklaştırır mesela. Bunu bütün toplumsal yapılara uyarlayabilirsiniz. Çok farklı bir dağılım çıkar ortaya, ama tabii ki tek faktör olarak alınmamak şartıyla.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma Ziya Gökalp’in Türkçülüğü, Cumhuriyetin Türkçülüğü 11 Kasım 2024 | 631 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar