Türkiye yapar, birileri de ileri-geri konuşur
Türkiye’nin üç gün önce başlattığı Barış Pınarları harekatı konusunda haklılığı tartışılmaz. Yıllardır mustarip olduğu, ülkesinin siviline, askerine...
Türkiye’nin üç gün önce başlattığı Barış Pınarları harekatı konusunda haklılığı tartışılmaz. Yıllardır mustarip olduğu, ülkesinin siviline, askerine, çoluğuna çocuğuna yıllardır silah sıkan bir terör örgütünün sınırının hemen yanıbaşında bir devlete yetecek kadar silahla donatılarak konuşlanmasına hiçbir ülke göz yumamaz. Böyle bir oluşumun Türkiye için gerçek bir tehdit olduğu apaçık ve Türkiye kendi ülke bütünlüğünü, istikrarını ve güvenliğini korumak için kendini savunma hakkını kullanıyor, bu tartışılamaz.
Ayrıca bu oluşum sadece Türkiye’yi tehdit etmiyor, bölgeye ABD silahı ve desteğiyle zorla yerleştirilmek suretiyle yarattığı terör yüzünden Türkiye’ye çok sayıda insanın iltica etmesine yol açmış durumda.
Birileri burada PYD’ye bir hediye vermek istiyorsa bunu bari başka kimseyi rahatsız etmeden, başka mağdur, mazlum, yerinden yurdundan zorla koparılmış, etnik temizliğe tabi tutulmuş bir halk yaratmadan yapsın. Kimse başka halkların mağduriyeti üzerinden başka halklara lütufta bulunmaya kalkmasın.
Neticede tehcir edilmiş halklar sorunu Suriye içinde ayrı bir sorun, ama bunun faturasını tek başına Türkiye’nin ödemek zorunda kalması da ayrı bir sorun. Hepsinin toplamından Türkiye’ye bu bölgedeki oluşumlara müdahale hakkı doğuyor.
Türkiye’nin bu hakkını görmezden gelip Barış Pınarları harekatına tepki verenlerin haline bakıldığında hepsinin Suriye’de ve dünyanın her tarafında dökülen kanların suç ortaklığı ifşa oluyor. Kınayanlar, suçlayanlar, kendi hallerine bakmadan bunu yaptıklarında zaten dünyamızın düzeninin neden bu kadar çarpık bir durumda olduğunu da göstermiş oluyorlar. Düşünebiliyor musunuz? İsrail, Türkiye’yi “Kürt bölgelerini işgal etmekle” suçluyor. İşgalin en iğrencinin, en yüzsüzünün en pişkininin modeli olması yetmiyor, kafalarından zaten Suriye toprağını önce “Kürt ülkesi” olarak işgal etmişler bile. Türkiye’nin bölgede etnik temizlik yapma ihtimali konusundaki kaygılarını da ifade ediyorlar. Neymiş? İsrail Kürtleri Türkiye’den daha çok seviyor, onlara daha büyük merhamet duyuyor. Merhametiniz batsın. Sizin merhametinize bel bağlayacak hiçbir şerefli Kürt evladı yoktur.
Fransa Başbakanı Makron, ABD’li Kongre üyeleri gibi Türkiye’nin yıllardır Suriye’deki kargaşa yüzünden yaşadıklarını görmezden gelerek “Türkiye uluslararası toplumun Suriye’deki önceliğinin IŞİD ve terörizmle mücadele etmek olduğunu unutuyor” olduğunu söylemiş ve eklemiş: “Türkiye milyonlarca kişiyi etkileyebilecek bir insani sorun yaratmak üzere. Bu da IŞİD’in tekrardan bir halifelik kurmasını sağlar.”