Türkiye’nin İsrail ile anlaşması neyi kapsamıyor?
Türkiye'nin dış politika alanında özellikle İsrail ve Rusya'yı kapsayan yeni adımları bir çok açıdan Türkiye'nin dünya siyasetindeki ağırlığının ölçeklerini ve tabiatını...
Türkiye'nin dış politika alanında özellikle İsrail ve Rusya'yı kapsayan yeni adımları bir çok açıdan Türkiye'nin dünya siyasetindeki ağırlığının ölçeklerini ve tabiatını izlemek için önemli fırsatlar verdi. Türkiye'nin dış politikadaki gücü bir ölçüde son yıllarda biriktirmiş olduğu ekonomik güçle de çok yakından bağlantılı. Rusya ile bu son yıllarda geliştirilmiş olan ilişki ve alışveriş hacmi belki her iki ülkeyi birbirine geçmişe nazaran çok daha bağımlı hale getirmiştir. O yüzden ilişkilerin koparılması her iki ülkeye de zarar vermiştir. Dış politikada bağımlılık ve güç arasındaki garip paradokstan kaynaklanan bir durum. Gücünüz arttıkça bağımlılığınız da artabiliyor. Gücü artıp hiç kimseyle hiçbir alışverişe ihtiyaç duymayan bir ülke olamıyor.
Aynı şey İsrail için de sözkonusu. AB veya ABD'den aldığı bütün yardımlarla birlikte ayakta kalabilmek veya gücünü sürdürebilmek için çevresindeki ülkelerle de başka türlü bir ilişki düzeyine geçmek zorundadır. Akdeniz'de bulduğu gaz onu zenginleştirebilir, ama bu gazı bir maddi varlığa dönüştürebilmek için güvenli bir geçiş yoluna ihtiyacı vardır, o yol güzergahında Türkiye de başka ülkeler de olacaktır. Böylece İsrail, yeni güç fırsatlarını her zamankinden daha fazla bölge barışında bulmuş oluyor.