Yeni dünya düzeninde Kafkasya’nın yeri
BAKÜ Trump şimdiye kadarki ABD başkanları arasında tartışmasız en dobra olanı. Söyledikleriyle ABD’nin dış politikasının üzerine şimdiye kadar giydirilmiş bütün şık giysileri...
BAKÜ
Trump şimdiye kadarki ABD başkanları arasında tartışmasız en dobra olanı. Söyledikleriyle ABD’nin dış politikasının üzerine şimdiye kadar giydirilmiş bütün şık giysileri çıkarıyor, taktığı maskeleri atıyor ve bütün ürkütücülüğüyle devasa bir gücün dünyaya bakışını bütün çıplaklığıyla ve çelişkileriyle ortaya koyuyor.
Cesaret arz eden dobralığıyla aslında ABD’nin bütün sirkatlerini de itiraf etmiş oluyor. Bundan sonra sadece bize dost olan ülkelere yardımda bulunacağız diyor. Amerika’nın sadece kendi çıkarlarını düşünmek durumunda olduğunu enerjisini başka ülkeleri korumakla harcamaması gerektiğini söylerken, işlerin sanki şimdiye kadar sanki başka türlü olduğunu ima etmiş oluyor ki, bütün dobralığına rağmen işin bu kısmı gerçeği ifade etmekten çok uzak tabi. Sadece olaya kendisinin veya Amerikalıların nasıl bakmış olduğuna dair sirkatini dobraca yansıtmış oluyor.
Yoksa ABD’nin şimdiye kadar çıkar gözetmediği hiçbir işin içinde olmadığı ilama ihtiyaç duymayan bir malum.
Trump’ın gözüne batan ABD’nin uluslararası ilişkilerinde diğer ulusların, devletlerin de kazançlı çıkıyor olması. Kendi kazandığına bakmayıp ortağının kazancını gözünde büyüten aç gözlü ortaklar gibi bakıyor. Oysa kendi kazancı ortağının kazancına bağlıdır. Ortağı kazanmasa kendisi de kazanamayacaktır.
İş dünyasında da nice ortaklıklar böyle bir açgözlü çekemezlikten bozulmuyor mu? Rasyonalite ne kadar gelişirse gelişsin insanlar arasındaki ilişkilerde bu basit, arkaik, ilkel duygulardan, tamah ve hasetten tam kurtuluş olamıyor.