CHP'nin demokrasi şöleni
Parti içi siyaset manevralarında en büyük numara, parti yönetiminin kendisine muhalif olanların söylemini, onların sesini bastıracak kadar yüksek sesle tekrarlamasından ibarettir. Aslında bu numara çok basit olmakla birlikte...
Parti içi siyaset manevralarında en büyük numara, parti yönetiminin kendisine muhalif olanların söylemini, onların sesini bastıracak kadar yüksek sesle tekrarlamasından ibarettir. Aslında bu numara çok basit olmakla birlikte gayet etkilidir. Muhalefetin söylemini aynen tekrarlar, hatta onu süsleyerek, allayıp pullayarak içerir, böylece parti içindeki ve dışındaki muhalefeti felç ederek açığa düşürmeye çalışırsınız. Böylece muhalefetin cephanesine el koymuş, onu silahsızlandırmış olursunuz. “Ama sen daha önce şunu yapmıştın, bunu demiştin” demek fayda etmez. Çünkü adam sizin eleştiri niyetine savunduğunuz bütün görüşleri sizden daha ileri bir söylemle savunmaktadır. Zavallı muhalefetin pusuya yatarak parti yönetiminin açık vermesini beklemekten başka çaresi yoktur.
Mesela muhalefet, parti yönetimini Mustafa Kemal’in çizgisine ihanet etmekle suçluyorsa, “Dolmabahçe’den müstevlinin gemilerine bakan Gazi Mustafa Kemal” diye başlar, “Sivas Kongresi’nin ruhunu taşıyanlar” diye devam eder, Bursa Nutku’nu okur, “Mustafa Kemal’in askerleri” için saygı duruşu yaptırırsınız.
Afyon ekimi, Kıbrıs Çıkarması ve Irak’ın İşgali gibi konularda emperyalizme kafa tutan göçmüş lideri bile yardıma çağırır, “Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen” diye slogan atarsınız.
Parti dışından gelen “küreselci, liberal!” eleştirilerini silahsızlandırmak için “Türkiye’yi üretim bandına alacağız!” diye bağırır; “Suriye devletiyle, hükümetiyle derhal ilişki kurmak gerekiyor” gibi işitilmemiş (!) önerilerde bulunursunuz. HDP dolayımıyl...