Devrimde sınıfların mevzilenmesi
Bende galiba bir tür devrim takıntısı var. ...
Aslında bu takıntının yirmili yaşlarda en yüksek noktaya ulaştığı, kırklı yaşlarda azalmaya yüz tuttuğu, sonra yavaş yavaş insan zihnini terk ettiği söylenir.
Fakat bende öyle olmadı. Altmışlı yılların ortasında başlayan takıntı, şimdi bana oldukça anakronik gelen sonuçlar çıkararak sürdürdüğüm Marx-Lenin-Troçki-Stalin-Mao, Komintern tarihi vs okumalarıyla 70’li yılların başında iyice yerleşti. Sonraki dönemlerde zaman zaman yükselmekle birlikte genellikle alçak irtifada seyretti.
1980’den, fakat özellikle AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından sonra, tam motorları alev almış vaziyette çakılacaktı ki 2007’de Cumhuriyet Mitingleri, ardından 2013’te Haziran ayaklanmasıyla birlikte, bu kez genç Mustafa Kemal, Kurtuluş ve Kuruluş tarihiyle; hatta daha gerilerden, İttihat ve Terakki silahşorlarının romantizmine kapılmış olarak İzmir’de Dr. Nazım’ın gizli örgütlenme faaliyetlerini yürüttüğü tütüncü dükkânını aramak gibi tuhaf çabalarla, dört yılda on ayrı cephede verilen savaşların tarihine doğru seyahat ederek tekrar yükseldi.