Ah “gamlı hâzân”…
Hâzân yalnızlığı böyle bir yalnızlıktır işte. Sevdiğiniz, baktıkça mutluluk hissettiğiniz renklerin silikleşip hayatın gitgide griye dönüşmesi canınızı yakar…
Bu sabah bahçeme baktım ki, güller seyrelmiş, ağaçlarda yapraklar sararmış. Ortamda eski neşe, eski tat yok.
Dilime Melâhat Pars’ın meşhur hicaz (aksak) şarkısı düştü:
“Ben gamlı hâzân, sense bahar, dinle de vazgeç,
Sen kendine, kendin gibi bir taze bahar seç…
Olmaz meleğim böyle bir aşk, bende vakit geç,
Sen kendine, kendin gibi bir taze bahar seç.”
“Hâzân mevsimi”, her akşam muntazaman yayınlanan “Korona’dan ölenler” listesiyle birleşince tekmil “hüzün mevsimi”ne dönüştü: İçimde derin bir yalnızlık hissettim…
Osmanlı’da ev hayatı
03 Kasım 2020 | 495 Okunma
Osmanlı evleri ve modern evlerimiz
02 Kasım 2020 | 381 Okunma
Toplum yeniden inşa edilmeli
31 Ekim 2020 | 397 Okunma
Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı
30 Ekim 2020 | 287 Okunma
Türkiye’de çocuk olmak…
28 Ekim 2020 | 164 Okunma
TÜM YAZILARI