Ailede dış kaynaklı ârızalar var!
Bir yazımda demiştim ki, “bazılarına göre kadın dekoltesi ölçüsünde “cesur”, modaya uyumu ölçüsünde “güzel”, erkeklerle yarıştığı ölçüde “güzel”, erkeklerle yarıştığı ölçüde “modern”, kariyeri ölçüsünde “başarılı”dır!”
Kriterler Batı’dan alınmıştır ve tümü maddidir. Bu bakış açısı “kadın-erkek rekabeti”ne yol açar! “Kadın-erkek rekabeti önce tartışmaya, sonra çatışmaya, nihayet kadın mağduriyetine yol açar”.
Olan budur! “Kadına şiddet”in arkasında yatan gerçek de budur! Çünkü erkek fiziken kadından daha güçlüdür ve bunu kullanmaktan çekinmemektedir.
Nitekim son yılların çok konuşulan konularından biri, “kadına şiddet”tir! Bu olgu, kadını yanlış tanımlamayla ve aile yapımıza uygun düşmeyen misyonlar yüklemeyle ilgili olabilir.
Bizim geleneksel yapımızda kadının “cesaret”i tesettüründe, güzelliği sadakatinde, başarısı “yuvayı dişi kuş yapar” kuralınca, aileye kol-kanat germesinde ve bir arada tutmasındadır.