Başarı merkezli değil, insan merkezli eğitim

Eğitimde ve toplumda “başarı” esas alınıyor ve “başarı” için her yol “mubah” sayılıyor. Bu da yüreklerdeki “sevgi” ve “barış”ın ayarını...

Eğitimde ve toplumda “başarı” esas alınıyor ve “başarı” için her yol “mubah” sayılıyor. Bu da yüreklerdeki “sevgi” ve “barış”ın ayarını bozuyor. 

Osmanlı eğitim sistemi “başarı”ya değil, “insan”a ayarlıydı: İnsan merkezli olarak eğitilen Osmanlı insanı din, dil, renk, ırk farkı gözetmeksizin insanlara hizmeti ibadet telakki eder, “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” prensibi içinde, hayırda yarışır, bu ulvi ve külli yarışın bir sonucu olarak da, büyük hayır müesseseleri (vakıflar) vücuda getirirdi.

Osmanlı’da vakıf müesseselerin bolluğu ve yaygınlığı, hayırda yarışın ne denli büyük bir toplumsal heyecan dalgaları oluşturduğunu gösteriyor.

Rahatlıkla diyebiliriz ki, Osmanlı insanı, “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olan, malın en hayırlısı Allah yolunda harcanan, Allah yolunda harcananın da en hayırlısı halkın en çok ihtiyaç duyduğu şeyi karşılayandır” anlayışı çerçevesinde, hayatını yaradılış hikmetine hizmete vakfetmişti.

Devlet, insanının bu ulvi çabasından öylesine etkilendi ki, (belki birazcık abartıyorum) bizatihi kendisi devasa bir vakfa dönüşüp din, dil, renk, ırk, kıyafet farkı gözetmeksizin, tüm gücünü, yönettiği insanların hizmetine sundu. Bu da Osmanlı’yı “dilencisiz millet” yaptı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 495 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 381 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 397 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 287 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 164 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar