Fatih’in Mısır Sultanı Esbal Şah’a gönderdiği fetihnâme
“Bismillâhirrahmanırrahim (…) Bundan sonra, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği fetihleri bu sene, Allah’ın bize lütfettiğini müjdelemek üzere bu mektubu size gönderiyoruz.“Bu fetih, iki denizin...
“Bismillâhirrahmanırrahim (…) Bundan sonra, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği fetihleri bu sene, Allah’ın bize lütfettiğini müjdelemek üzere bu mektubu size gönderiyoruz.
“Bu fetih, iki denizin birleştiği yere bitişik, Kostantıniyye diye meşhur olan beldenin elimize geçmesidir. Karşısında Galata diye bilinen bir şehir var. Doğu tarafında Üsküdar diye bilinen diğer bir şehir var.
“Kostantıniyye, meşhur kuleleriyle, sanki yedi başlı ejderha gibidir. Veya bu kuleler, İslâm hılâfetinin karargâhı olsun diye Allah’ın emriyle hazırlanmış, yüksek, sağlam, yedi tepedir. Her türlü eksikliklerden uzak Hâkim olan Allah’ın takdiri ile biz fetihle rızıklandırıldık.
“Şüphesiz burası, şehirlerin sultanıdır. Sağında ve solundaki o iki şehir, Sultanın iki tarafındaki iki hizmetkârı gibidir.
“Bize, şer’i vergiyi vermekten kaçındıktan sonra, Kostantıniyye üzerine azimle yöneldiğimizde, içi kâfirlerle dolu şehir halkı, içerden ve dışardan bize hücum ettiler. Bizimle harp ettiler. Aramızdaki harp, iki aya yakın devam etti. Harp etmekten aciz kalmadılar, savaştan kaçtılar. Müslümanlar topluca saldırdı. Mücahitlerin hepsi karada ve denizde hakkıyla cihad ettiler. Surlara yaklaştılar. Bir Allah’a iman eden zırhlı bir topluluk, mancınık ve toplarla yıkılan surların menfezlerinin üzerine çıktılar.